AYNALAR DEĞİL,TOPLUM GÖSTERİR NE OLDUĞUNU ! - Ercan Kolku

AYNALAR DEĞİL,TOPLUM GÖSTERİR NE OLDUĞUNU !


Tüm ülkede olduğu gibi Emet ilçesinde de  toplumun neredeyse tamamına yakını siyasallaşmış bir tavır sergilemektedir.

 Siyasetin toplumdan kopuk olmadığı sosyal bir gerçek  olmasına karşın siyasi kararların tümünde, hukuksal tartışmalarda, seçim dönemlerinde, toplumsal dönüşümün her unsurunda insanların bilip bilmeden fikir beyan  ettiklerini görmek mümkün.

Bu tavra bakıldığında aslında uzmanı olmadıkları bir konu hakkında fikir beyan eden bir toplumla karşı karşıya olduğumuz aşikar. Bunun doğal sonucu olarak  Emet ilçesinde kendine rol biçmiş bir bireylerin ortaya çıkma durumu söz konusu.

İşte  sırf bu yüzden Emet’te  bir çok ilçeden farklı olarak onlarca belediye başkanı,onlarca parti başkanı,onlarca kaymakam,hatta onlarca müftü bulunuyor. Gelişen gündeme göre ayna karşısına geçip;” Parti başkanımı olsam, belediye başkanımı? İl genel meclisi üyesimi olsam,Milletvekilimi olsam” babında lakırtılar  mehlemönünden kaynarca aşağı  sallanmaya başladı!

Üstelik kendine herhangi bir sıfat yakıştırırken, mevcudu kötülemek hastalığıda mevcut çalışanların performansını negatif etkileyeceği düşünülmeden, aslında memlekete kötülüğün en büyüğünün yapıldığının bir göstergesi… “Ben olsam…” diye uzun cümleler aslında kendisinin o makamda olması gerektiğine işaret fişeği gibi görünsede, bizim toplumsal ve dinsel değerlerimize terstir.

Beyler memleket sihirli aynaların bulunduğu bir sirk değil… Sizi farklı şekillerde gösteren aynaların karşısında güçlü değil,komik oluyorsunuz,bunun farkına varın.Sıfatı ne olursa olsun memleket ve memlekete insanına hizmeti düşünenlere amenna…Ama bilhassa kendi menfaatleri için  partiyi asansör gibi kullananların, hava akımları kesilince  asansörde mahsur kalmalarının sorumlusu asla toplum değildir.Ayrıca unutmayalım ki sihirli aynalar sizi  göründüğünüz gibi değil,olduğunuzdan çok çok  farklı gösterir.

İlçede  düşünsel anlamda bir güvensizlik ortamının yaratılması, halkın kafası karışık bir halde ne yapacağını bilmez bir tutumla siyasi partilerle beraber bloklaşmasına neden oluyor. Şucu bucu ayrımları sadece yerel yönetimde değil, partilerde de ortaya çıkmıştır. Burada kaybeden memleket olduğu gibi geçmişten bugüne gelen değerlerimizdir…

Ve görüşü ne olursa olsun,gıybeti,dedikoduyu,fitneyi tekrar tekrar okuyup öğrenirken, değerler eğitimimizi de gözden geçirme zamanıdır…

 

                        YERE DÜŞEN EKMEK KIRIKLARI!

Ünlü iletişim psikolojisi uzmanı Doğan Cüceloğlu bir seminerinde yere bir parça ekmek koymuş ve “Bu ekmeğe basabilecek birisi var mı?” diye sormuş salondakilere.

Hiç ses çıkmamış tabii.

“Sahneye gelip bu ekmek parçasına basana 100 dolar vereceğim” diye devam etmiş.

 Salondan yine çıt yok… Fiyatı artırarak 5000 dolara kadar getirmiş. Bu sırada salonda bulunanlardan birisi,

 “Hocam, istersen 500 bin dolar ver, yine bize o ekmeği çiğnetemezsin, boşuna uğraşma!” demiş.

Doğan Hocam da, “İşte değerler eğitimi budur” diye noktayı koymuş…

 Para vererek ekmek çiğnetebileceğiniz insan sayısı yok denecek kadar azken, bedavaya yalan söyleyen, dedikodu yapan insanların bu kadar çok olması biraz garip değil mi? Acaba yalan söyleme konusunda da bu kadar hassas olamaz mıydık? Veya herhangi bir toplulukta birisi gıybet etmeye başladığında herkes tepki veremez miydi? Yere düşen ekmeği çiğnememek için duyduğumuz hassasiyet, yerlerde sürünen bazı değerlerimiz çiğnenirken niçin kendini göstermiyor acaba?”

            İyi haftalar.

 

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
18Şub
28Oca

Muhtarlar Emet Survivor'da

17Oca
17Ara
29Kas