Hatta Emet’te yüzlerce Kaymakam, yüzlerce belediye başkanı , onlarca Milli eğitim müdürü, onlarca müftü vardır. Bunlar üst kademe…
Birde onun alt kademesi varki evlere şenlik. Bu ilçede birçok insan itfaiye amiridir, zabıtadır, ambulans şoförüdür, oda başkanıdır, particidir vs vs…
Ama bunun dışında bir de daha da alt kademe vardır. Kapıya dikilen bekçidir, partilerin önemsiz yetkisiz yönetim kurulu üyesidir, kulübün malzemecisidir vs vs…Ama gelin görün ki en havalısı en bilgilisi de onlardır.
YETKİ MESELESİ!
Eski zamanlarda tuvaletlerde çeşme yokken, tuvaletin dışlarına maşrapa ile su koyarlarmış. Bu maşrapalar sırayla dizili olup, tuvaleti gelen alırmış birtane içeri girer işini görür geri getirirmiş.
Günün birinde bir adam çok sıkışıp bir tuvalete girmek istemiş. elini birinci maşrapaya uzatmış, tuvalet bekçisi onu alma demiş. diğerine uzatmış, onu da alma demiş..Böyle tek tek el attıklarının hepsine bunu da alma demiş. en sonuncuya gelince, tamam işte onu al demiş.
Adam işini görmüş ve çıkmış tuvaletten. Ve sormuş tuvaletçiye;
“Ya sen bana niye hiçbirini aldırmadın da en sonuncuyu aldırdın? Çok sıkıştığım için sorgulayamadım o an.
Tuvalet bekçisi ellerini arkaya bağlayıp havalı bir şekilde cevap vermiş;
“ee o kadar da yetkimiz olsun demi”
Tuvalet bekçisi kompleksinde ve etkisizliğinde bazı tiplerin memlekette öne çıkma komikliklerini görünce nedense bu fıkra aklıma geliverir.
Madem konuyu tuvaletten pislikten açtık. Devam edelim.
BAZEN PİSLEMEKTEÇÖZÜMDÜR!
Malum hikayeyi hatırlayanlarımız çıkacaktır;
Minik kuş, sürüsüne resti çeker.”Bu sene güneye göç etmeyeceğim.' Ve dediğini yapar.
Kara kış gelir çatar.Hava o kadar çok soğuktur ki kuşun kanatları dahi donar ve yere düşer. Çaresizce ölümü beklerken birden bir inek gelir ve tam onun üstüne pisliğini yapar. Kuş kızar ve isyan eder. Zaten donmak üzereyken bir b.... eksiktir başına gelmeyen.
Ama bir mucize gerçekleşir ve pisliğin sıcaklığıyla kuş ısınır ve kanatları açılmaya başlar.Yeniden hayata döner.Kuş o kadar sevinir ki başını dışarı çıkarıp şarkılar söylemeye başlar.
Kuşun sesini duyan bir kedi yanına yaklaşarak, pisliği eşelemeye başlar. KUŞ PİSLİKTEN TAMAMEN KURTULUR.Minik kuş tam kediye teşekkür edecekken, kedi onu afiyetle yer.
Hikayemiz burada bitti, peki ya dersler:
Ders I : Üstünüze her pisleyen düşmanınız değildir.
Ders II : Sizi içine düştüğünüz pislikten her çıkartan dostunuz değildir.
Ders III : Bazen boğazınıza kadar pisliğe batmış olsanız bile susmasını bilin.
Neden böylesi pislik makale yazmak aklına geldi diye soracak olursanız.
Ne bileyim. Emet’te elinde kazma bir çok insanın alakasızca sağı solu kırıp, yıkmalarını görünce bu hikayeler aklıma geldi.
İyide kim bunlar derseniz Şair Eşrefi hatırlatmak isterim;
Sirkeci Garı'ndaki birahanede oturup demlenen Eşref'e, orada bulunanlardan biri,
- Üstadım, o güzel hicivlerinizin çoğunda isim olmadığı için kime yazıldığını anlayamıyoruz, der.
Üstadın cevabı hicivlerden daha eftaldir;
- Hicivlerim numarasız gözlük gibidir. Her rezile uyabileceği için isim belirtmiyorum!.. Memlekete zerre faydası olmayan Herb.kloglara biz kısaca hadi ordan diyoruz...26.02.2018
[email protected]
Metin | 02 Şubat 2021 09:24
Çok güzel!