KÖRLE YATIPTA,ŞAŞI KALKMAK FENADIR!!! - Ercan Kolku

KÖRLE YATIPTA,ŞAŞI KALKMAK FENADIR!!!


Mutlaka size de olmuştur;Hiç kalabalıklar arasında kendinizi yalnız hissettiğiniz oldu mu? Herkes tarafından eleştirildiğiniz, yada her teklifinize “İyi ama, öyle de olmaz…” gibisine bir dizi mantıksız ve çözümsüzlük yumağını daha da büyüten çelişkiler…

Tartışma götürmez,haklısınız ve fikirlerinizin doğruluğundan ne kadar da eminsiniz değil mi? Araştırıyorsunuz, mantık yürütüyor,yorumluyor,inceliyorsunuz ve bunların sonunda ortaya bir görüş, bir fikir sunuyorsunuz
Ama o da ne?İlçede geçmişten bu güne belirli konumlara gelmiş, ilçe akilleri
Veya sizin bazı konularda uzman, lider gördükleriniz en başta itiraz ediyorlar, olmaz diyorlar.
“Ülen ben mi yanılıyorum acaba? Ortak akıl, birlik beraberlik, profesyonel düşünme… Memleket davası oldumu, şu,bu,o yada ne bilim; Şucu,bucu, demeden biraraya gelmeli. Gelmeli lafı teklif içeriyor. Gelecek! Demeliki görev olduğu kabul edilsin.” Yok…
Yada “Kardeşim sana verilen bu sosyal etiket, kişisel hırsların,egonun tatmini için verilmedi. Ve unutma,kimseden,hele Emet halkından zerre üstünlüğün yok.Haddini bil. Ya görevini yap,yada Aşağı hamam kadar yolun var… Demenin kibar yoludur;” Bir olmalı,birlik olmalıyız sözü…
Ama,belki yanılıyorumdur,diyerek yeniden inceleme,araştırma,sınama yapıyor gözlemlerde bulunuyorsunuz. Tecrübe sahipleriyle istişare ediyorsunuz.Sonuç aynı. Kurduğunuz hipotez ve bilimsel veriler aynı sonuca çıkıyor;
“Beraberlik tek başına bir değer değildir. Birlik, beraberliğin değer ölçüsüdür. Biraraya geliş artı değer üretmiştir. Bu yeni değer, beraberliğin bereketi olmuştur. Beraberlik, her zaman için olan bir durumdur, herkes ve her şey bulundukları mekân doğrultusunda zaten bir beraberlik yaşamaktadır. Birlik olmak ise, güçlerin birleştirilmesi, ikinin bir edilmesi anlamına gelmektedir.”
Ortaya koyduğunuz yorum net doğru!
Tekrar tekrar anlatıyorsunuz ,hatta tekrar tekrar yazıyorsunuz.Bu defa da “Şucu olduğu için öyle yazıyor.Bucu olsa öyle yazmaz demez,” gibi salakça yorum ve ahkamlar!
Şu an bu yazıyı okuyabildiğine göre sevgili okur,Türkçe biliyorsun…Türkçe bildiğine göre ve yukarıda saydığım durumları yaşıyorsan Ya Emet’te yada Kütahya’da yaşıyorsun ( Kütahya’da Emet’in büyüğüdür. Görmüyormusunuz , Emet’te olduğu gibi onca sorun varken;kent hastanesini,organize sanayi gelişimini bıraktık ta sermaye, siyasi baş, yerel baş üçgeninde kim haklı tartışması yapıyoruz.)

 

AMA ARTIK ÇÖZÜMÜ BULDUM !!!
Evet benimde yaşadığım bu tür durumlarla sıkça karşılaşıyorsanız,szi bir çözüm teklifim olacak.. Ama önce hikayemizi okumalısınız;


KÖRLER ÜLKESİNDE GÖRMEK HASTALIKTIR..
Zamanın birinde bir ülkede çok zeki akıllı bir imparator yaşarmış. Ülkenin karşılaştığı her sorunu zekasıyla çözen imparator sayesinde refah içinde yaşayıp gidiyorlarmış.. Ta ki günün birinde büyük yağmur başlayıncaya kadar.. Öyle bir yağmur yağmaya başlamış ki ülkeye her tarafı sel götürmüş.. İmparator yine aklını kullanarak gerekli tedbirleri aldırmış ve sel baskınlarını önlemiş.. Ülke bu felaketten tek can vermeden kurtulmuş.. Ama asıl sorunun farkına o zaman varmışlar.
Ülkenin bütün su kaynakları o yağmur suyuyla dolmuş ve o suyun özelliği o ülkeninde sonu olmuş . Sudan İçen anında aklını kaybedip deli oluyormuş. Olayın farkına varınca imparator hemen bir emir yayınlamış. Kimse suyu içmesin diye.. Ama susuzluk nereye kadar.. Halk bir gün iki gün derken, başlamış içmeye ve tabi ki delirmeye…


Ülkede suyu içmeyip te aklı başında kalan saraydaki İmparator ve çevresi kalmış.. Onlar depolardaki eski suyla idare ediyorlarmış. Bu arada aklını yitirip deli olan halk saray etrafına gelip bu aklı başında kalan saray yaşayanlarına“deliler deliler, sizler delisiniz” diye alay etmeye başlamışlar..Ama hepsi o kadar mutluymuş ki.. Çünkü deli olmuşlar ve aklı olmayan insanın üzülecek bir şeyi olmadığı için dertleri yokmuş. İmparator ümitsizce çare arayışına girmiş. Saraydaki tüm vezirlerine, hocalarına, doktorlarına danışmış.. Kimse bu suyun deli ettiği insanları tekrar aklına kavuşturacak çözümü bulamamış. En sonunda imparator tüm saray halkını huzuruna toplamış. Dışarıdan o içeni deli eden sudan getirtmiş..
Ve Son emrini vermiş.. “Tüm halkın deli olduğu bir ülkede bizlerin akıllı kalması bir fayda getirmez.. İçin şu suyu” Ve ilk kendi içmiş.. Sonrada tüm saray halkı.. O an onlarda akıllarını kaybedip halkın arasına karışmışlar.. Mutlu olmuşlar.Bir ömür boyu mulu yaşamışlar. Gökden 3 elma düşmüş, deli olduklarından benim tarafa senin tarafa düştü derken onlarıda çürütüp gitmişler!!!

Evet sevgili okurlar… Çözümün ne olduğunu yazmaya gerek var mı? İçin suyu sizde her şey bitsin…
Unutmayın! Körler Ülkesinde Görmek Hastalıktır! Hatta suçtur.
Anlattıklarınız karşının anlayabildiği kadardır! Üzülmeyin! Kendinizi yormayın! Ortama ayak uydurun! Sen haklısın diyeni severler bizim Emet deresinde..

“Bu arada; Ben bu önerdiğim çözümü yıllardır denememe rağmen beceremedim.Olmadı gitti… Sizlerden biri becerebilirse lütfen haberleşelim.Yada baktınız olmuyor, gelin sizde bizim birlik çatısına,delileri zır deli edene kadar mücadelemize devam edelim. İyi haftalar.

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
06Nis

21 GÜN KONUŞURUZ!

18Şub
28Oca

Muhtarlar Emet Survivor'da

17Oca
17Ara