Yerel seçimler için aday belirleme sürecine girdikya…Oho ne çok memleketi seven varmış hep birlikte izliyoruz. Bazıları açıktan adya olduklarını ve projelerini mertçe açıklarken, kimileri sözüm ona kamuoyu yoklama derdindeler.
“Düşünüyorum,olabilirim,olmayabilirim… Henüz karar vermedim.”Yada “Teklif gelirse değerlendirebilirim. “ “Alttan destek olmalı,arkamda durulmalı,önüme geçilmemeli“
Yada “Ben aday olurum ama diğer partiler desteklemeli,aday çıkarmamalı “ vs..
Hani derlerya güvenmiyorsan bir yerlerine mantar avına çıkmayacaksın…
“Kı.ına güvenmeyen mantar avına çıkmasın!” sözünün ne demek olduğunu az çok hepimiz biliriz.Ama asıl hikayesini ise yaşlılarımızdan sorup öğreniverdik; İşte hikayesi;
Mantar olan yerlerde, elbette “ot”lar da oluyor... Otların yapraklarına da “çiğ taneleri” düşüyor...
Siz mantar toplamak için “eğildiğinizde” çok affedersiniz poponuz, ister istemez “çiğ taneleri”ne değiyor ve fena halde ıslanıyor!..
Güneş, henüz doğmuş...
Ortalık ısınmamış!..
Mevsim de sonbahar...
O çiğ tanelerinin ıslattığı poponuz başlıyor üşümeye... Karnınıza ağrılar giriyor, başlıyorsunuz kıvranmaya!..
Yani “Kı.ına güvenmeyen mantar avına çıkmasın!” diyenler, boşuna dememiş!..
Evet, evet;
Kı.ına güvenmiyorsan, kesinlikle “mantar avı”na çıkmayacaksın!..
Çıktıysan da; “üşütüp hastalanmayı” göze alacaksın!.. Tepeden paraşütle inmeyi, yada mantarların kızartılıp, önüne getirilmesini beklemeyeceksin.Yok öyle Ali hocamın manav dükkanındaki gibi 10 -15 liraya sepette bitmiş mantar...(Reklam 1)
Hem tepedekiler, ne bilsin halka sundukları mantar, espitmi,melkimi, zehirlimi zehirsizmi? Dimi maazallah, yoksa tepeden servis edilen mantarlarla koca bir ilçeyi zehirleriz de, oturur o güvenmediğimiz k.çlara kına yakmaya kalka biliriz.
Demokrasiden söz ediyorsak, halkın kendi idarecilerini seçmelerinden söz ediyorsak, menüyü biz hazırlarız kardeşim. Siz etli pide yemek için Kürtil’in lokantasınamı gidersiniz?(Reklam 2) Yada az kuru az pilav için pideci Varolamı girersiniz?(Reklam 3) Boşverin içeriğinde ne olacağını bilmeme riskimiz olan, tepende inme menüleri!!! ( Makaleye reklam almakta böyle oluyor sanırım)
Makalemizin başında belirttiğimiz gibi lakırdılar artık para etmiyor. Ya adaysındır ya değil. Üstelik partiside önemli değil kardeşim.Yerel seçimden bahsediyoruz.Kendini doğru ifade edebilirsen,projelerini sunabilirsen, vatandaş seve seve oy verir sana. Partin arkadan gelir. Hem seçilirsen eğer başkan olarak, hangi partiden aday olursan ol ,o rozeti çıkarmak zorunda değilmisin? Ama bazı partilerde hata şurda…Adaylık düşünen Emet halkını değil, önce ilçe dışında ilinden tepesine bir çuval insanı ikna etmeye çalışıyor. Tellioğulları,seferoğulları arayışına giriyor! Bunu yaparkende tabanda beni istiyor deyip, tavan astarlamaya gidiyor.
Biz gazetecilerde bu tür lakırdılar geçmez… Kamuoyunda nabız yoklama adına isim yazdırmaya çalışmayıda yemezler…
ER MEYDANINA ÇIKACAKSAN KİSPETİ GİYECEK PEŞREVİ ÇEKECEKSİN… Çekeceksinki bizde millette bilsin ve samimiyetine de inansın kardeşim. Gerisi şartolsun hikaye!
BATSADA, RAHATSIZ ETSEDE İŞİNİZE GELMESEDE DOĞRUSU BUDUR…
Türküm, doğruyum, çalışkanım,
İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!
Zoruna gidenlere inat… Bu memleket tarihte Tük’tü,bugünde Türk’tür ve sonsuza dek Türk olarak kalacaktır. M.Kemal ATATÜRK
Ayrıca, sizin çocuklar varsın okula 10 dakika geç gelsin… ANDIMIZ’I BİZİM ÇOCUKLAR OKUR…
