Rahmeti ve merhametiyle bizleri kuşatan Rabbimize sonsuz hamd-ü senalar olsun. Rahmet günlerini geride bırakıp, mağfiret ve af günlerini idrak ettiğimiz şu günlerde, orucun feyzi ve bereketi üzerimizden eksik olmasın.
Oruç tutan insan kendini tutan ve koruyan insandır. Oruç bu dünyada sahibi için tehlikeli olabilecek söz, fiil ve eylemlerine karşın bir kalkan hükmündedir. İnsan oruçlu olduğu zamanlarda daha dikkatli ve daha titiz olmak zorundadır. Nasıl ki namaz kılan insan, namazın tadil-i erkânına riayet gösteriyor, sağa-sola bakmıyor, kimseyle konuşmuyor, huşu içinde ibadetiyle meşgul oluyorsa, oruçlu olduğunda da, orucun adap ve erkânına riayet etmesi gerektiğini bilmelidir.
Allah’ın, kullarına farz kıldığı ibadetlerin gayesi, onları her türlü şüpheden uzak tutmak, dünya ve ahiret saadetine erdirmektir. Bu itibarla, namaz, zekât ve hac gibi ibadetlerin insana kazandırdığı çeşitli faydaları bulunduğu gibi orucunda kendine has faydaları vardır.
Oruç insanları kötülükten korur. Orucun kişiyi koruması hem dünyevi hem de uhrevidir. Bizler oruç tutarak kendimizi fuhşiyata düşmekten, yanlışlar içerisinde olmaktan bir nebze olsun koruruz. Peygamberimiz (S.A.V) bir hadislerin de şöyle buyurmaktadır. “Oruç bir kalkandır, o halde oruçlu kötü bir söz söylemesin. Kendisi ile çekişip kavga etmek isteyen olursa iki defa, ben oruçluyum” desin.
Oruç ahlakımızı güzelleştirmelidir. İbadetlerin genel amaç ve gayesi bunun üzerine bina edilmiştir zaten. Sabahtan akşama kadar aç kalmanın adı değildir oruç. Peygamberimizin ifadesiyle, “ Çok oruç tutanlar var ki onlara tuttukları oruçlardan sadece açlık ve susuzluk kalır. Çok gece ibadet edenler vardır ki onlara da bundan kalan sadece uykusuzluktur.
Oruç kişiyi cehennem ateşinden korur. Mükâfatını yalnız Allah’tan bekleyenler, dilini kötü sözlerde, gözü yanlışa bakmaktan, mideyi haram lokma yemekten koruyanlar, cennete Reyyan kapısından gireceklerdir. Rabbim cümlemize, rızasına uygun hayat sürmeyi nasip eylesin.
Oruç tutan kişi yardımlaşmayı seven ve etrafını gözeten kişidir. Etrafımızda yaşayan insanların ne durumda olduklarını, nasıl hayat sürdürdüklerini bilemeyiz. Ramazan bize bu vesileyle yanı başımızdaki kardeşimizin durumunu bildirir. Durumu müsait olanlar da yapmak istedikleri hayırları, durumu en kötü olandan başlamak kaydıyla yaparlar. Bu yardımı yapan bir Müslümanın dikkat etmesi gereken en önemli husus, karşısındakini kırmadan ve incitmeden yapmasıdır.
Yukarıda belirtilmiş olan güzel tutum ve davranışlar bir ayla sınırlandırılmamalıdır. Nasıl ki namazın beş vakit farz olduğunu biliyoruz, ahlakın da on iki ay üzerimize farz olduğu bilincini kendimize aşılamalıyız. Bu ayın feyzi ve bereketi diğer aylara da yansımalı ki Ramazan mektebinin birer talebesi olduğumuz anlaşılsın.
Malumunuz cumartesiyi pazara bağlayan gece mübarek Kadir Gecesini idrak edeceğiz. Kuran’ı okuyup hayatımıza yansıtabildiğimiz, dersler çıkarabildiğimiz her gecemiz, bizler için Kadir Gecesidir. Sözlerime son verirken İslam Âleminin mübarek Kadir Gecesini tebrik ediyorum, hayırlara vesile olmasını Cenabı Haktan niyaz ediyorum.
HAKAN MERT DOĞAN
YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
İLAHİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRENCİSİ
