Ramazanı Uğurlarken - Hakan Mert DOĞAN

Ramazanı Uğurlarken


Gözümüzün nuru, ayların en güzeline, Ramazan ayına veda etmenin hüznü ve burukluğu içerisindeyiz. Umarım hakkıyla bu ayı geçirenlerden olmuşuzdur. Biz Ramazandan fazlasıyla memnun kaldık, umarım Ramazan da bizden memnun kalmıştır. Göz açıp kapayıncaya kadar derler ya hani aynen öyle geçti. Gelmesiyle evlerimiz bereketle, muhabbetle doldu, gidişiyle de bir o kadar güzel izler bırakacak bizlere.
           Bizi Ramazana kavuşturan ve bizlere oruç tutma fırsatı veren Rabbimize sonsuz Hamd-ü Senalar olsun. Yüce Allah tuttuğumuz oruçlarımızı, kıldığımız namazlarımızı, verdiğimiz zekâtlarımızı, sadakalarımızı, hayır ve hasenatlarımızı kabul eylesin. Bir sonraki Ramazan ayına sağlık, sıhhat ve afiyet içerisin de ulaşmamızı niyaz ederim.
           Ramazan ayını uğurlarken neleri kazandığımızın öncelikle bir muhasebesini yapalım. Hayatımızda nelere dokundu, nelerden bizleri alıkoydu, neye bizi yönlendirdi, bunların cevaplarını kendimize vermeye çalışalım. Bu kazanımları iyi anlar isek ve aklımıza aktarabilir, gönlümüze idrak ettirebilirsek, hayat boyu sürdürme imkânı yakalayabiliriz. Geliniz bu Ramazanın kazandırdığı değerlere şöyle bir bakalım;
           Öncelikle Ramazan ayı bizlere ne kadar güçlü bir irade ile yaratıldığımızı göstermiş oldu. Önümüzde çeşitli nimetler dururken, Rabbimizin izni olmadan o nimetlere elimizi götüremedik. Bir kez daha anladık ki gücün ve kudretin yegâne sahibi yüce Allah’tır.
           Nefsimizi dizginlemeye çalıştık. Gerek sosyal medya olsun, gerekse TV. Programları olsun, önümüze çıkabilecek nahoş görüntü ve içeriklere karşı kendimizi muhafaza etmeye çalıştık.
           En önemlilerinden biri de elimizi, dilimizi ve bütün benliğimize sahip olacak, oruç tutmak idi. Böyle bir oruç, bedenimizi ve ruhumuzu olgunlaştırmakta, ahlaken kemale erdirmektedir. Bedenimizin her azasına oruç tutturmak suretiyle yanlışa sürüklemekten kendimizi alıkoyduk. Bu durumu bir hayat boyu sürdürerek, dünya ve ahiret mutluluğunu kazanabiliriz. Ne dünyamızı yıkmak, ne de ahiretimizi hüsrana çevirmek istemiyor isek, inandığımız değerlere sahip çıkıp, hayatımıza aktarmalıyız.
          Ramazan ayı Kuran ayı idi. Bu ayda indirilmeye başlandığından dolayı Ramazan ayı on bir ayın sultanı olarak kabul edilmiş, bu ayda oruç farz kılınmıştır. Bu ayda diğer zamanlara göre Kuranla daha fazla iç içe olma şuuruna eriyoruz. Kuran gönüllere şifa veren, inanlara rahmete kavuşturan, hidayet rehberi ve nurdur. Kuran son ilahi mesajdır. Kıyamete kadar gelecek olan insanlara Allah’ın bir lütfudur. Bu lütuftan istifade etmek ise elimizin altında bulunan ve bize kadar hiç bir harfi değişmeden gelen Kuranı Kerimi okumak, anlamak ve hayatımıza aktarmaktan geçmektedir.
         Ramazan ayı yardımlaşma ayıdır. Bu ayda zenginlerimiz zekâtlarını, imkânı yerinde olanlar fıtır sadakalarını ihtiyaç sahiplerine ulaştırdı. Kardeşlerimizin derdiyle dertlenmek, omuzlarındaki sıkıntılara bir nebze olsun destek çıkmak, bizleri ve ihtiyaç sahibi kardeşimizi mutlu bir bayram sabahına ulaştırmanın yegâne yoludur. Peygamberimizin bir hadisini hatırlatmak istiyorum: “Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez. Din kardeşinin ihtiyacını karşılayanın, Allah da ihtiyacını karşılar”. Buyuruyor.
        Değinmeden geçersem yüreğimin cız edeceği bir meseleye değinmek istiyorum. Yıllardır zulüm ve işkence altında olan ve şu mübarek ayın bitme arifesinde saldırıya uğrayan Filistinli kardeşlerimizin acısını iliklerimize kadar hissediyoruz. Duygularımız tarifsiz, acımız anlatılamayacak kadar derin maalesef. Yıllardır yüzleşemediğimiz ve elimizden ne yazık ki bir şey gelmeyen utancımızdır. Temennim odur ki bu acı bir gün son bulacak, Mescidi Aksa özgürlüğüne kavuşacak. O günleri görmek dileğiyle.
       Son olarak Ramazan ayını bitiriyoruz. Bir sonrakine ulaşamayabiliriz. Elde olanı değerlendirebilenler mutlu olmaktadır. Elde olmayanın peşine düşmek kişiye zarar vermektedir. Hayat bize verilen en büyük nimetlerin başında gelmektedir. Bu hayatı başarı ile sona erdirmek için Ramazan ayında kazanmış olduğumuz değerleri bir ömre yaymak ve hayatımızın son safhasına kendimizi hazırlamak, elbette yapacağımız en akıllıca iş olacaktır.
       Şimdi ise bayram sevincini yaşama zamanıdır. Bizler Ramazan Bayramı ile adeta otuz günün toplu iftarını yaşamış oluyoruz. Hayırlısıyla bayram sabahına ulaşmayı da Rabbim nasip eylesin. 
       Yüce Rabbim yapmış olduğumuz ibadetlerimizi, hayır ve hasenatımızı kabul eylesin, rızasına uygun olan kullarından bizleri eylesin. Sağlıklı ve huzur dolu bayramlara bizleri eriştirsin. Bayramınızı tebrik eder, hayırlara vesile olmasını temenni ederim.                                                                 

HAKAN MERT DOĞAN
YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ 
İLAHİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRENCİSİ 
 

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
09Haz

İslam ve Gençlik-3

02Haz

İslam ve Gençlik-2

26May

İslam ve Gençlik-1

20May

Özlenen Duygu 'Haya'

12May

Ramazanı Uğurlarken