Son birkaç yıldır yaşadığımız her olayların ardından, hissettiğimiz duygu durumundan çok daha vahimini yaşamımıza yol açan olaylarla karşı karşıya kalıyoruz.
İnsanlarımızı kaybediyoruz, ölümler üzerinden dalga geçen tipler ortaya çıkıyor. Öleni ve geride kalanları hedef alan tuhaf sözler, garip paylaşımları daha sık duyuyor ve görüyoruz. Kendileri ve ait olduklarını düşündükleri kimlikler üzerinden bu insanlık dışı eylemlerini son derece ‘normal’ görüp, hayatlarına kaldıkları yerden rahatlıkla devam edebiliyorlar.
Bombalar patlıyor, patlayan bombaların bir an önce sona ermesini değil de bir başka kentte patlamasını arzu edenlerin paylaşımları ile ne diyeceğimizi şaşırıyoruz! Başta teknoloji, ulaşım olanakları ve gündelik hayatlarımızdaki çeşitlilik alabildiğine arttı buna karşın hayatlarımızdaki o, naiflik duygusu ise bir daha geri gelmemek üzere aramızdan ayrıldı.
Televizyonlarımız, giysilerimiz, arabalarımız, eşyalarımız renklendi buna karşın hayatlarımızın rengi ise giderek daha fazla grinin tonları halini almaya başladı. Mutsuzluğun, umutsuzluğun, yılgınlığın ortasında hayat mücadelesi içerisinde kendi kendisini kandıran insanlar haline dönüştük.
Tabii bir de işin asıl rengini karartan kötüler, kötülükler devreye girdiler. Bu anlattıklarım Ülkemizin ruh hali.
Bölgemize gelince işler dahada fena:
İşinden, aşından kış ortasında edilenlere mi deyinsem, çalıştığı işte hangi statüde olduğunu bilmeyen işçilere mi değinsem, korku edebiyatı yarattığını zanneden enterasan zavallı tiplere mi değinsem çözemedim…
Memlekette herkes kanun nizam biliyor artık. Vatandaş aklına takılanı akıllı telefona soruyor cevabını alıyor. Milletin ekmeği ile oynama vebaline girenler bunun bedelini sadece dünyada değil, eğer inancı varsa ebedi alemde de ödeyeceğini çok iyi bilmelidir.
Korku edebiyatı konusuna gelince: Son dönemde bölgemizde bazı sivri akıllılar ahkam kesmekte ve memleketin ağası benim moduna girip kasılmakta, yada çok büyük alim gibi fetva vermekte. Güya bu akıllılar, kendilerince üst kademelere bizleri şikayet etmekte…Aldıkları cevaplar karşısında da kendileri şaşkınlığa uğramaktadır. Bunlara yazmanın mantığı bile yok, Karanlık geçmişleri gün gibi ortada olan bu insanlara toplumun genelinin yaptığı gibi gülüp geçiyorum.
2 parça çivi ile bizi yolumuzdan alıkoyacaklarını sananlar! kendi ayaklarındaki nalları hiç kontrol ediyorlar mı? .....
Yıllarca farklı kulvarları kullanarak sömürmeye alıştıkları vatandaşı sömüremeyen, vatandaşı bu konuda duyarlı olması için uyaranları tehdit yada farklı yollarla susturacağını zanneden akıllılar bazı gerçekleri kavramaya başladılar.
Memleketin sadece kendileri için var olduğunu zanneden bu şahsiyetler, zamanla ehlileşip toplumun köylüsüyle, ilçesiyle, merkeziyle eşit olduğunu öğrenecekler. Rabbim tüm işlerimizde başarı ve sağlık versin.
