CHP İL BAŞKANI ŞAHBAZ VARLIK FONUNUN BİR HUKUK GARABETİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ

CHP Kütahya İl başkanı Zeliha Aksaz Şahbaz Etimadenin ve diğer kurumların varlık fonuna devrini eleştirdi.

Şahbaz yaptığı açıklamada Cumhuriyet tarhinin en imtiyazlı şirketi olan varlık fonunun bir hukuk garabeti odluğunu söyledi.Açıklam şöyle;

“15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından, 15/08/2016'da AKP iktidarı apar topar Türkiye Varlık Fonu A.Ş. kurulması için meclise kanun teklifi veriyor.

Ve -mealen- şöyle diyorlar: “Ey Türkiye Vatandaşları, Meclis üyeleri, ey muhalefet milletvekilleri. Aslında millete ait olan kamu paralarını, kamusal varlıkları bu Fon'a toplayacağız. Canımızın istediği gibi de harcayacağız. Ama kimse bize karışmasın. Hatta meclis bile. Meclis olarak bu yasayı geçir. Geçtikten sonra da Fon'u denetlemeyeceğin konusunda bize onay ver.

AKP milletvekillerinin oyları ile 19/08/2016 tarihinde yasalaşan bu teklif 26/08/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanıyor.

Cumhuriyet tarihinin gelmiş geçmiş en imtiyazlı şirketi olan Türkiye Varlık Fon tam olarak bir hukuk garabetidir.

Öyle şirket düşünün ki, özel hukuk hükümlerine tabi ama Başbakanlık'a bağlı.

Kurulur kurulmaz Ticaret Sicili'ne tescil edilmiş sayılacak.
Ama Kurumlar Vergisi'ne tabii değil.

Tahvil ihraç edecek, repo - ters repo yapacak, gayrimenkul sertifikaları çıkaracak, yabancı şirketlerin yatırımlarına ortak olacak.
Ama Sermaye Piyasası Kanunu'na tabi değil.

Her düzeyde yüzlerce çalışan istihdam edecek.
Ama Devlet Memurları Kanunu'na tabi değil.

Onlarca ihale açacak, milyonluk alımlar yapacak.
Ama ihale mevzuatına tabi değil.

Otoyol, Kanal İstanbul, 3. köprü, 3. havalimanı, Akkuyu Nükleer Santralına finansman sağlayacak.
Ama Sayıştay denetimine tabi değil.

Bu haliyle Türkiye Varlık Fonu, 15 yıllık iktidarı boyunca, bu ülkenin vatandaşlarının tırnakları ile kazıyarak kurduğu işletmeleri yok pahasına yandaş sermayeye satan, kamu özel ortaklığı işletmesi ile vatandaşları yüz milyar USD'nin üzerinde borca sokan AKP iktidarının batan gemiden milletin hazinesini kaçırma projesidir.

Öyle ki, 05/02/2017 tarihli bakanlar kurulu kararı ile Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü, Ziraat Bankası, Boru Hatları ile Petrol Taşıma, Türkiye Petrolleri, Posta ve Telgraf Teşkilatı, Borsa İstanbul, Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme'nin sermayelerindeki Hazine'ye ait hisselerin tamamı, Türk Telekomun kamuya ait % 6,68 hissesi, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Halkbank'ın Varlık Fonu'na aktarılması kararlaştırıldı.

Bu kurumların devri ile iktidara, kontrolsüz bir şekilde kamu kaynaklarını harcama olanağının mali altyapısı kurulmuştur.

Ülkemizin gözbebeği bu kuruluşların haraç mezat satılması, rehin edilerek kredi kullanılması tamamen AKP iktidarına ve varlık fonunun kapıkulu yöneticilerinin insafına kalmıştır.

Dünya bor rezervinin % 80'ini tekelinde bulunan Eti Maden'de bu karar ile Varlık Fonuna devredilimiştir.

Bununla ne yapılmak istenmektedir. Geleceğin madeni olarak bilinen BOR, hangi kapalı kapılar altında, kimlere peşkeş çekilecektir.

Bunu hiç bilemeyeceğiz. Çünkü yukarıda belirttiğimiz gibi bu fonun yaptığı işlemler denetime tabi değil.

Bir gece kalktığımızda Eti Bor bir yandaşa satılmış, çalışanlar işten çıkarılmış veya ocakların bir kısmı karlılık adı altında kapatılmış olabilir. Bu olduğunda gidebileceğimiz hiçbir mahkeme, itiraz edebileceğimiz hiçbir kurum bulunmamaktadır.

CHP olarak Varlık Fonu yasasının bazı hükümlerinin iptali için Anayasa Mahkemesine dava açmış bulunuyoruz. Ancak iktidarın yargı üzerindeki baskısı nedeniyle yasanın kısa dönemde iptalini beklemiyoruz.

Bir şey olmaz diyerek bu kuruluşları, çalışanları AKP'nin insafına bırakmamalıyız. Çünkü demokratik tepkimizi koymadığımızda çok geç olabilecektir.

Zira, AKP iktidarının bu konuda öyle bir acelesi vardır ki, aynı kararname ile savunma Sanayi Fonunun 3 milyar TL da 3 aylığına Varlık Fonuna aktarılmıştır.

Soruyoruz bu acele nedir? Vatanın ve askerlerimizin korunması için toplanan bu fondan niçin alelacele varlık fonuna aktarım yapılmaktadır.

Yok pahasına özelleştirilen Telekom mu kurtarılacaktır,

Fahiş fiyatlarla ihale edilen köprü, havaalanı, yol müteahhitlerine mi kaynak aktarılacaktır.

Ya da AKP'nin referandum kampanyasının finansmanı için mi kullanılacaktır.

Bunu hiç bilemeyeceğiz.

Ülkemizin göz bebeği kurumları hukuksuz bir şekilde peşkeş çekecek, işçimizi, esnafımızı, tüccarımızı işsiz, aşsız bırakacak bu düzenlemeye HAYIR diyoruz.

Eti Bor işletmeleri ülkemizin, Emet ve Hisarcık ilçelerimizin göz bebeğidir. Dünyadaki en stratejik maden olan Bor kaynaklarımız, işletmelerimiz Varlık Fonu adı altında yağmalanacak, özelleştirilecek, geçimini bu işetmeden sağlayan işçilerimiz aynen özelleştirilen diğer işletmelerde olduğu gibi mağdur edilecektir. Bu işletmenin sıkıntısını, yaşayan, atıkları ile toprakları, suları arsenik ve ağır metallerle kirlenen, yaşam kaynağını kaybeden Emet ve Hisarcık en büyük bedeli ödemektedir. Dünyanın en zengin ilçesi bir anda tüm zenginliğini kaybetmekle yüz yüzedir. Biz bu gidişe, hukuksuzluğa, varlık fonu ve özelleştirme adı altında Bor işletmelerimizin yağmalanmasına, insanlarımızın mağdur edilmesine, HAYIR diyoruz. “