Haksız Hasan İsmi Gelecek Kuşaklara Taşınacak

Hisarcık Şehyler köyünde Turabi Haksız Hasan koruma ve yaşatma derneği faaliyete başladı

Bektaşi kültüründe önemli bir yere sahip olan Haksız Hasan'ın şehylerde bulunan türbesi dolayısıyla, köy ve yurtdışında yaşayan vatandaşların desteği ile büyük bir dernek kuruldu.
Derneğin açılışına Hisarcık kaymakamı, Muhammet Samet Bahar, Hisarcık belediye başkanı Mustafa Demirtaş, ilçe Müftüsü Sebahat Akyol ve protokol üyeleri katıldı.
AçılıştaTurabi HaksızHasan'ın hayatı ve yaptıkları anlatılırken dernek olarak yapılması planlanan etkinliklerhakkında katılımcılar bilgilendirildi.
TURABİ HAKSIZ HASANKİMDİR?
Hisarcık ilçesine bağlı olan Şeyh Çakır köyünde halen varlığını sürdüren bir Bektaşi Ocağı bulunmaktadır. Şeyh Çakır köyünün dışında ocağa mensup, Hisarcık Şeyhler beldesi, Emet ilçesi Bahatlar köyü, Akçaalan Mahallesi, Eskigediz Beldesi ve Uşak'ta ikrar veren talipler bulunmaktadır. Ocağın oluşumuyla ilgili anlatılan söylenceler ocağın başlangıç tarihini XII. yüzyıla kadar geriye götürmektedir. Nitekim Ocağın kurucusu Şeyh Çakır Sultan'ın (XII-XIII. yy.), Hoca Ahmed Yesevî'nin talebesi ve/veya Hacı Bektâş-ı Velî'nin çağdaşı bir Horasan ereni olduğu kabul edilir.
Turabi Haksız Hasan'ın Dedesi Hacı Bektaş Veli'nin torunu Behice Sultan'ın torunudur.
Dede tarafından beldenin de bağlı olduğu Şeyh Çakır Ocağı'na verilir. “Hasan hak (ücret) almadan Şeyhler köyünün çobanı olur, bu nedenle adına “Haksız Hasan” denir.. Zorda Kalanlara Yardım Ettiğine İnanılan vehalkarasında ermiş kabul edilen
Haksız Hasan Dede ve Hüseyin Dede'ye her yıl kurbanlar adanır. Eskiden köyün inekleri türbe etrafında dolandırılır, hangi hayvan Haksız Hasan Dede'nin türbesinin bahçesine girerse adak olarak kesilirdi.
Türbesi bulunan köye sıkça ziyaretçiler gelirken dernek kurularak tanıtımı vegelecek kuşaklara aktarımı hedefleniyor.
Türbe ile ilgili halk arasındaki rivayet ise şöyledir.
“Haksız Hasan Dede köyde çobanlık yapıyormuş. Köyde susuzluk yaşanıyormuş. Haksız Hasan Dede'nin hayvanları susuz kalmış. Dede köylü ve hayvanları susuz kaldığı için çok üzülüyormuş. Bir gün hayvan otlatırken Ilıca denilen yere gelmiş. Orada uyuyakalmış. Rüyasına beyaz sakallı, elinde bastonu olan bir zat ‘köyün susuz kalmasına üzülüyorsun da çomağını neden toprağa vurmuyorsun?' demiş. Bunun ardından Haksız Hasan uyanmış ve çomağını yere vurmuş. Çomağını vurduğu yerden su çıkmış. Çomağını sürüdükçe su da akıp geliyormuş. Haksız Hasan çomağını sürüye sürüye suyu köye kadar getirmiş. Köyün içme ve şebeke suyunun oluşumu bu şekilde anlatılmaktadır.” Bir rivayete göre de, “Bu suyu iki kardeş üleşmişler. Hüseyin Dede suyu çomağıyla aşağı götürmüş. -Bahsedilen yer bugün Hüseyin Dede türbesinin bulunduğu mevkidir.- Haksız Hasan Dede de suyu köyün içine kadar getirmiş sonra çomağıyla beraber yığılmış kalmış. Oraya defn olmuştur.”
Şeh Çakırda inanışa göre Askere gidecek gençler Haksız Hasan Türbesi'nden, türbe toprağı olan ve güfer adı verilen toprağı çıkılayıp yanında taşır. Böylece kendini korumaya alır. Bazen toprağın yerini dal parçası da alabilmektedir. Cüzdanın içerisine koyarlar ve düşman kurşununun bile değmeyeceğine inanırlar. Köyde şehit olmamasının nedenini, Haksız Hasan Dede Türbesi'nden alınan nesnelere bağlarlar.

Bakmadan Geçme