Kütahya Saadet ' Asgari Ücret 5.200 Tl Olmalı'

Saadet Partisi Kütahya İl Başkanı Ahmet Sunar tarafından yapılan yazılı basın açıklaması şu şekilde; “Ülkemizde ekonomik hayatta neler oluyor? Fahiş fiyat artışlarının, döviz kuru dalgalanmasının etkileri ciddi şekilde hissedilmeye devam ediyor. Esnaf ürününü sattığı fiyata alamaz, hatta bazı alanlarda ürün bulamaz hale gelmiştir. Ticaretin en önemli unsuru olan tedarik zinciri kırılmaya başlamıştır. Müşterilere fiyatlar günlük veriliyor, ticarette uzun vadeli planlar yapılamamaktadır. Emekliler, Asgari ücretle çalışanlar, sabit maaş ile geçinmek zorunda kalanlar, esnaflar ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık sektöründe faaliyet gösterenler son günlerin gidişattan en çok olumsuz etkilenen guruplar olmuşlardır. AK Parti yöneticilerinin halkı milli mücadele, saldırı, vatan, bayrak söylemleri ile sabır, düşük porsiyon, az alıp az yemeye davet etmeyi devam ettirdikleri görülmekte, buna mukabil ise kendi özel harcamalarında ve kamu yönetimleri süreçlerinde de israftan asla geri adım atmadıklarını ibretle izlemekteyiz. Halen israf denilecek boyutlarda kamu harcamaları sürerken “neden sadece halk” tasarrufa, sabra, tahammüle davet ediliyor, sorusunu sormamıza neden olmaktadır. AK Parti yöneticilerini samimiyete davet ediyoruz.

ASGARİ ÜCRET YILBAŞINDAN BU YANA 174 DOLAR DEĞER KAYBETTİ

20 yıldan beri insanlara umut dağıtarak sürdürülen iktidarın geldiği nokta ortada iken, yeni bir umut pompalanmaya başlandı ve 20 yılda yapamadıklarını 6 ayda yapacaklarını ifade ediyorlar. Ama artık gerçekler gizlenemiyor, mızrak çuvala sığmıyor. Bu çırpınışların kesinlikle çözüme dönük olmadığı zihinlerdeki tek hedefin 2023 seçimleri olduğu aşikardır. Yeni umudun adı, Çin ekonomi modeli. Çin'de uygulanan ucuz iş gücünü kullanarak ucuz ürün tedariki çerçevesinde, birilerine ucuz ürün üretmek isterken kendi halkını ezen bir köle düzenini maalesef uygulamaya sokmayı yeni ekonomik model olarak yani yeni bir umut olarak insanların karşısına çıkarmaktadırlar. Oysa bir devlet nasıl kalkınır, millet nasıl zengin edilir örneğini uygulamalı olarak anlatmıştık. Anlaşılıyor ki hiç dinlememişler, anlamamışlar, sadece bakmışlar, gitmişler. Öncelikle ücretin asgari olması değil, insanca yaşam ücreti olması gerektiği ortadadır. Fahiş fiyat artışları göstermektedir ki; insanlık onuruna yaraşır bir ücret politikasının belirlenmesi, insanımızın açlık ve sefaletten kurtarılarak, onurlu bir şekilde yaşam şartlarına kavuşturulması önem arz etmektedir. Asgari ücret yılbaşından bu yana 174 dolar değer kaybetti: Bu yılbaşında asgari ücret ortalama 384 dola­ra denk gelirken, 30 Kasım itibariyle asgari ücret 210 dolara kadar geriledi. Asgari üc­retin dolar karşısındaki toplam kaybı 11 ayın sonunda 174 dolar oldu. Bu süre içerisinde asgari ücretin Gram altın karşısındaki kaybı da 2 gram altın oldu.

UCUZ İŞ GÜCÜNDE ÇİN'İ GERİDE BIRAKTIK

Türkiye brüt asgari ücret sıralamasında Arnavutluk'tan sonra son sıraya yerleşirken, Euro bazında son 10 yılda Asgari ücretin en çok değer kaybettiği Avrupa ülkesi oldu. Türkiye ‘deki asgari ücretliler sadece Avrupa'da değil dünyanın da en büyük ucuz iş gücü olma yolunda hızla ilerliyor. Dünya'nın en büyük ucuz iş gücü ülkesi olan Çin'de asgari ücret ortalama 2480 yuan, yani 389 dolara denk gelirken, Filipinler'de Asgari Ücret 328 dolara denk gelmektedir. Türkiye'de asgari ücret ise 30 Kasım 2021 tarihi itibariyle 210 dolara kadar gerilemiştir.

10 MİLYON KİŞİ ASGARİ ÜCRETLE GE­ÇİNİYOR

Türkiye'de 10 milyon işçi asgari ücretle çalışıyor. Ücretli çalışanların yüzde 33,8'i asgari ücret alı­yor. Bundan dolayı diyoruz ki; ücretler bir ailenin yaşamını rahatlıkla sağlayabileceği şartlara getirilmesi, insanca yaşam sağlayabileceği düzeyde olması gerekir. Saadet partisi olarak bizim asgari ücret teklifimiz 5 bin 200'TL'dir. Özellikle şehrimizdeki emeklilerin maaşlarının düşük olmasından dolayı geçinemedikleri için, ikinci ve hatta üçüncü bir işte çalışmak zorunda kaldıkları ortadadır. Asgari ücretin neredeyse yarısı kadar ve asgari ücrete yakın bir rakama geçinmek zorunda kalan emeklilerin gelirlerinin arttırılması önem arz etmektedir. Enflasyon ve fahiş artışlar karşısında emeklilerin ezildiği, açlık standardının altında sefalete terk edildiğini ibretle görmekteyiz. Memur maaşlarının ise eridiği ortadadır. Geçtiğimiz ağustos ayında toplu sözleşme zamları açıklanmıştı. Buna göre; 2022 yılı için yüzde 5+7, 2023 yılı için ise yüzde 8+6 olmak üzere maaşlarda iki yıl süresince kümülatif yüzde 28.62'lik bir artış öngörülen maaşların henüz zam süreci başlamadan, yani 1 Ocak 2022 yılı gelmeden eridiği, zam oranından fazla enflasyon artışı olduğu ortada olan bir gerçektir. 2022 yılı içerisinde memur maaşlarının bugünkü asgari ücretin alım gücüne düşeceği ibretle görülmektedir.

MİLLETİMİZİN GIDA ÜRETİMİ TEHLİKEDEDİR

Gıda, Tarım ve Hayvancılık en çok üzerinde durulması gereken konuların başında gelmektedir. Tarımsal girdi maliyetlerinin küçük yüzdelik dilimler ile değil, misli misline zamlar ile ifade edilebilecek düzeyde arttığını üzülerek görmekteyiz. Gübrenin, ekim zamanı %450 oranında artması, mazotun bir yıl öncesine göre %100'ün üzerinde artması, tohum, ilaç, yem ve diğer maliyetlerin artması ile çiftçi ve hayvancıların ticari olarak faaliyetlerini sürdüremez duruma geldikleri görülmektedir. Köylerde büyükbaş ve küçükbaş hayvan kalmadı denecek düzeydedir. Köylü tarım arazilerini artık ekmek istememektedir. İyice itibar kaybeden tarım ve hayvancılık üretim sektörü çalışanları artık evlenemeyecek düzeyde, kız verilmemektedir. Milletimizin Gıda üretimi tehlikededir.

“20 YIL ÖNCE YAPMIŞ OLDUĞUMUZ UYARILAR HAKLI ÇIKTI”

Bütçe; 2022 yılı bütçe görüşmelerinin yapıldığı ve karara bağlanmıştır. 2022 yılı bütçesinin halkımızın ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak, Halk bütçesi değil, olsa olsa ancak bir Rant bütçesidir. Faiz giderleri 240 milyar lira ile giderler içerisinde zirveyi almış durumdadır. 2022 yılının rantçıların en çok sevineceği, bayram edeceği bir dönem olduğu tescillenmiştir. Bu bütçe bir üretim, kalkınma ve istihdam bütçesi olmaktan çok uzaktır. Bu bütçede; asgari ücretli yoktur, işçi yoktur, emekli yoktur, memur yoktur, esnaf yoktur, üniversite mezunları yoktur, çiftçi, gıda, tarım ve hayvancılar yoktur. Üretici yoktur. Bu bütçede kim vardır; rantçılar, tefeciler, para satanlar, dolar stokçuları vardır. Kısacası küçük bir azınlık gurup vardır. Gelinen nokta maalesef bizim 20 yıl önce yapmış olduğumuz uyarıyı haklı çıkarmaktadır. Kafanızı gözünüzü yarmadan gelin bu işi Milli görüş kadrolarına teslim edin demiştik. Maalesef sonlarını görmeden bırakmaya niyetleri yok gibi görünüyor. Yaşanabilir bir Türkiye'yi kurma hedefi olan milli görüşün tek partisi Saadet Partisi bu sorunları çözebilir. Tüm ekiplerimizle buna hazırız”.