MİLLETVEKİLİ GAZEL'İSTİKRARLA BÜYÜYEN BİR TÜRKİYE İÇİN EVET'

Bu da meşruiyetini halktan alan iki yürütme organını ortaya çıkarıyor. Bir başbakan, o da seçime giriyor. Bir de direkt meşruiyet kaynağı halk olan bir cumhurbaşkanı. Tabii bu Ak Parti iktidarı döneminde, bizim kurucu genel başkanımız Recep Tayyip Erdoğan olması ve hükümetin de Ak Parti tarafından kurulması sebebiyle bir problem teşkil etmiyor. Ama bu demek değildir ki önümüzdeki gün ve yıllarda bunun aksi bir şey olmasın. Bununla alakalı çok acil ve ciddi bir düzenlemeye ihtiyaç vardı.

Bu hükümet sistemi Türkiye'nin 1960 darbesinden bu yana tartıştığı bir şeydi. Bakın 1982 Anayasası'nın yapıcıları darbeden sonra tartışırken o zaman 'Yarı başkanlık sistemi olabilir mi olamaz mı' diye bir tartışma süreci yapıldı. Ancak saf parlamenter sistemden uzak, Türkiye'ye özgü değişik bir parlamenter sistem icat edilerek, hükümet sistemi tartışmalarının sonlanması yerine hükümet sistemi tartışmalarının giderek daha da alevleneceği bir duruma geldi."

Şimdi AK Parti olarak, Milliyetçi Hareket Partisi ile ortak hareket ederek yapmış olduğumuz bu anayasa teklifi, Türkiye'nin bu hükümet sistemi kargaşasına ilelebet bir son vermek ve Türkiye'nin istikrarlı kalkınma hamlesi için yapılmış bir tekliftir. Bu bir hükümet sistemi değişikliği teklifidir. Yani bir rejim değişikliği mertebesinden tartışmaya çalışanlar var bu değişikliği. Biz başından beri AK Parti olarak durduğumuz yerde durduğumuzu ifade ettik. Diyorlar ki tartışmaya müsaade etmediniz. 24. Dönemde bir anayasa uzlaşma komisyonu kuruldu. Bu komisyonda da AK Parti olarak bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Kütüphanesinde ve arşivlerinde ulaşabilecek bir belge olarak bizim anayasa

teklifimizde söz konusu. CHP ve MHP'nin de bir anayasa teklifi söz konusu ve bunlara arşivlerden de ulaşılabilir durumda.

Bunu bir rejim değişikliği mertebesinde tartışmaya çalışanlar var. Milliyetçi Hareket Partisi ile ortak hareket ederek hazırlamış olduğumuz 18 maddelik teklifin yaklaşık 50-60 maddeyi etkilemesi ve süreç içinde bunlarla alakalı düzenlemelerin yapılması söz konusu. Yeni sistemle yasama yürütmeden kesin bir şekilde ayrılıyor. Yani yasama organını milletimiz ayrı bir seçimle seçecek, aynı zamanda yapılacak bir seçimle de yürütme organını seçecek."

Belediye başkanını, belediye meclis üyelerini nasıl seçiyoruz? Belediye başkanına ayrı oy veriyoruz, meclis üyelerine ayrı oy veriyoruz. Şimdi yapılacak seçimlerde de cumhurbaşkanına ayrı oy vereceğiz. TBMM yasama organını seçmek içinde ayrı bir oy vereceğiz. Dolayısıyla yasama organını ayrı seçen yürütme organını da ayrı seçen halkımız benim oy verdiğim parti çoğunluğu sağlamış mı, oy verdiğim parti hükümeti kurabilecek mi, herhangi bir parti hükümet kurabilecek mi, hangi partiler koalisyon yapacak gibi tartışmalar olmadan cumhurbaşkanının kim olduğunu belki o akşam veya sonraki akşam cumhurbaşkanımızı atayarak hükümetin nasıl şekilleneceğini anında görmüş olacak

Şu anda düzenlemiş olduğumuz hükümet sisteminde, yasamadan yetkiyi alıp da yürütmeye vermiyoruz k?Yasamanın da yürütmenin de yetkileri aynı kalıyor. Çok kesin bir şekilde yasama ve yürütmenin ayrılması da söz konusu. Bu sürekli bir istikrarı da beraberinde getiriyor. Türkiye'nin şu anda içinde bulunduğu konjonktür sürekli istikrarı zaruret haline getiriyor. Artık bölgemizde güçlü bir devletiz. Küresel bir güç olma yolunda adım adım ilerliyoruz. Bizim için istikrar vurgusu çok önemli ve bu önermiş olduğumuz sistem Türkiye'ye özgü, kendi içinde bir denge fren dediğimiz bir denge mekanizması da olan bir mekanizmayı da içinde barındıran, bugün Avrupa ülkelerindekinden daha demokratik olan bir sistem."

Ve bu sistem geleceğin büyük Türkiyesine sağlam temellerle ilerlememizi sağlayacak.

Ülkemizin geleceği açısından büyük önem arz eden bu değişimi halkımıza tek tek anlatacağız. Bu vesile ile tüm Kütahyalı vatandaşlarımıza selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Her şey güçlü bir Türkiye için.

İshak GAZEL

AK parti Kütahya Milletvekili