Emet'te Filistine Destek Konvoyu

İlçe şehir terminalinde fmFilsitin bayrakları ile donatılan araçlar, ilçe merkezinde konvoy yaparak Filistindeki soykırama dikkat çektiler.
Yol boyu ellerinde filsitin bayrakları ile araçlarla konvoy yapan vatandaşalara, çarşıda vatandaşlarda destek verdi.

ZULÜMLER 100 YILI AŞTI
1948’de İsrail’in bir devlet olarak kurulduğunun ilan edilmesi sonrasında yaşanan savaşlar ve israil terör devletinin Filistinlilere karşı girişmiş olduğu zulümlerin tarihi 100 yılı aştığını ifade eden AGD Emet şube başkanı Sadettin Karataş konu ile ilgili yapılan basın açıklamasında şunları söyledi,
“Hayatının merkezine cihadı koyan ve tek arzusu şehadet olan bir teşkilatın mensupları olarak yıllardır olduğu gibi 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana da özgür Kudüs mücadelesinin yanında olduk.
Merhum liderimiz Erbakan Hocamız ve diğer muhterem büyüklerimizden öğrendiğimiz gibi Mescid-i Aksa davasının bir iman meselesi olduğu gerçeğini her anımızda yansıtmaya çalıştık.
Şehit genel başkanımız Adnan Demirtürk ağabeyimizin dediği gibi Rabbimizin huzuruna şehit olarak çıkmak ve tılsımı bozmamak için varımızla yoğununla cehd ettik.
Nerede bir mazlum varsa yarasını sarmaya çalışan, nerede bir haklı varsa davasına destek olan bizler bugün de Aksa Tufanı Harekatı’nın en büyük destekçisiyiz.
İnanıyoruz ki dünya bir dönüm noktasında bulunmaktadır ve bu dönüm noktası adil bir dünyanın kurulmasının habercisidir. Bundan belki 100 yıl sonra tarihçiler, dünya tarihini yazmak için çalışırlarken, dönemlendirme yapmak istediklerinde 7 Ekim 2023 tarihini yeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul edeceklerdir.
Bu nedenle 7 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirilen Aksa Tufanı Operasyonu bir başlangıç değil, yaşanan zulümlerin ve soykırımın doğal bir neticesidir.
7 Ekim 2023 tarihi tüm dünya için bir dönüm noktası niteliğindedir. Bu tarih, savaştan barışa, çatışmadan diyoloğa, çifte standarttan adalete, üstünlükten eşitliğe, sömürüden adil düzene, baskı ve tahakkümden insan hakları ve hürriyete geçişin başlangıcı olacaktır. Dünyanın dört bir yanında, farklı inançlara mensup farklı düşüncelerden insanların Filistin ve Gazze’de yaşanan zulüm ve soykırıma karşı yapmış oldukları protesto gösterileri ve siyonizmi destekleyen her türlü ürüne karşı boykot dâhil gerçekleştirilen eylemler bunun açık bir göstergesidir.
İki devletli çözüm, geçici ateşkesler ve hiçbir zaman gerçekleşmeyecek olan yardım sözleriyle Filistin halkına karşı yapılan bu saldırıların, Müslüman ülkelerin hükümetleri nezdinde bir çaba uyandıracağı umudundayız. Bu arayışa bir gayretle sarılan Müslüman milletler, geçen bir yıllık mücadele süresince sokaklardan meydanlara, sınırlardan dağlara kadar ülkelerini karış karış özgürlük ve cihad ülküsü ile adımlamış; devletlerinden Filistin halkının yıllardır süren ve artık kıvılcım alan bu kutlu müjdenin yolunda zafer ve şehadet adımlarıyla yürümelerini istemiştir.
Ümmetin liderlerine ve devlet büyüklerine çağrımız yine odur ki: Gelin, uğruna beyhude emek sarf ettiğiniz ve size zerre güven duymayacak Siyonistlerin ve destekçilerinin sesini değil; kendi halkınızın, özgürlük ve intifadayı haykıranların sesini duyun. Aksi taktirde bu bir yıllık süreçte şehit olan kırk üç bini aşkın yaşlının, kadının, çocuğun, bebeğin; mücahid ve mücahidelerin hesabı sizleri kahredecek."