EMET'TE ÖĞRETMENLERDEN ŞİDDET VE PERFORMANSA TEPKİ

Emet ilçesinde Eğitim bir sen sendikasına bağlı Öğretmenler bugün Emet Hükümet konağı önünde bir basın açıklaması yaparak, eğitimcilere şiddet oalylarını ve performans değerlendirmelerini protesto etti.

PAYLAŞ
Gazi Emet Gazetesi -

Emet ilçesinde Eğitim bir sen sendikasına bağlı Öğretmenler bugün Emet Hükümet konağı önünde bir basın açıklaması yaparak, eğitimcilere şiddet oalylarını ve performans değerlendirmelerini protesto etti.

            Emet hükümet konağı önünde toplanan öğretmenler yaşananları protesto ederekn Emet eğitimbir sen şube başkanı Hüseyin Güler bir basın açıklaması yaptı. Kuruluşunudan bugüne  yasal zeminde demokratik haklarının mücadelesini Verne öğretmenlerin karşı karşıya kaldığı şiddet olaylarını eleştirerek şunları söyledi;

            “Öğretmenlerin emeğini yok sayan, itibarını örseleyen, eğitimdeki etki alanını daraltan, eğitimin aktörünü neredeyse bir figürana dönüştüren, bu mesleği her türlü haksızlığa ve saldırıya açık hâle getiren yaklaşımlar, politikalar bugün geldiğimiz noktanın sebebidir. Yaşanan mesleki erozyon öğretmeni savunmasız bırakmış, saldırılara açık hâle getirmiştir. Topluma verdiklerine ters orantılı olarak mağdur edilen öğretmenlerimiz ilgisiz, desteksiz, çaresiz bırakılmamalıdır. Öncelikle MEB, öğretmeni zora sokan, mağdur eden uygulamalardan bir an önce vazgeçmeli, onları en etkili ve güven verici tarzda korumalıdır.

Öğretmen yetiştirmedeki yanlış politikalar, istihdam sürecindeki zorluklar ve haksızlıklar, öğretmen açığı, sözleşmeli öğretmenlik sorunu, Alo 147 garabeti, istihdamda güçlük çekilen bölgelerdeki mahrumiyetler, iş güvencesi açısından yaşanan kaygılar, eğitimin öznesi öğretmenlerimizin şiddetin nesnesi hâline getirilmesi gibi olumsuzluklar ve devam eden sorunlar, eğitimin niteliğinin artırılmasına engel teşkil etmekte, öğretmenlik mesleğinin saygınlığına gölge düşürmektedir.

Eğitim-Bir-Sen olarak, performans değerlendirmesi başta olmak üzere, öğretmenlik mesleğini değersizleştiren ve eğitimin sorunlarını derinleştiren uygulamalara karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz.

            Öğretmenin performansının ölçülmesine neden gerek duyulduğunu da eleştiren Güler ;” Mesleğe girişte diğer kamu görevlerinden farklı olarak KPSS puanının yanında alan bilgisi sınavına ve sözlü sınava tabi tutulan, adaylık sürecinin sonunda yazılı ve sözlü bir sınava daha tabi tutulan öğretmenin, bütün bu sınav sürecinden sonra hâlâ bilgi ve beceri düzeyinin tespit edilemediğini, bu sebeple her dört yılda bir yeniden yazılı sınava ve her yıl performans puanlamasına tabi tutulması gerektiğini iddia etmek, aslında bütün bu sınav sürecinin gereksizliğini ve yersizliğini ikrar etmek anlamına gelmektedir.

Eğitim kurumlarının konumu, bulunduğu bölge, konum ve çevre şartları, fiziki donanım ve altyapı, öğrenci kitlesi ve ebeveynlerin sosyal, kültürel ve ekonomik konumları gibi eğitime doğrudan etki eden faktörler, ülkenin tamamında eşit bir şekilde dağılmadığından ortak bir değerlendirme kriteri setinin ortaya konulması mümkün görünmemektedir. Bunları göz ardı etmek, hakkaniyet boyutuyla vicdanları zedeleyen sonuçlara yol açacaktır.

Bakanlığın aceleci ve plansız bir tavırla, hukuki ve kanuni dayanağı olmayan performans değerlendirme sistemini uygulamaya koymaktaki gereksiz ısrarı, hatalara ve mağduriyetlere yol açacaktır.

Eşit olmayan şartlarda hizmet veren öğretmenlerin yine eşit olmayan şartlara sahip değerlendiriciler tarafından eşit olmayan bir puanlamaya tabi tutulacağı bir süreç sağlıklı olamayacaktır.

Öğretmenlere her dört yılda bir yazılı sınav şeklinde yeni bir sınav türünün öngörülmesiyle birlikte, öğrencilerini hem hayata hem de sınavlara hazırlama hizmetlerini yürütmesi gereken öğretmenler kendi kariyerlerine yönelik sınavlara hazırlanmak şeklinde bir eğilime zorlanacaktır. “dedi.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN