MERAL AKŞENER KÜTAHYAYI SALLADI

Meral Akşener Kütahya'dan meydan okurken, toplantıyı 3000 kişi izledi.

MERAL AKŞENER , KÜTAHYA'YI SALLADI.

MİLLİ İRADEYE SAYGI TOPLANTISINI 3000 DEN FAZLA KİŞİ İZLEDİ.

MERAL AKŞENER, KÜTAHYADAN MEYDAN OKUDU.

“Çıkın Saray'dan, Cumhurbaşkanlığı forsunu bırakın, çıkın meydanlara eşit şartlarda yarışalım.”

“BU ÜLKEYİ YÖNETENLERİN ALDATILMA HAKKI YOKTUR.”

“BİZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN CUMHURBAŞKANI'NI DÖVDÜRMEYİZ.”

“AMBARGOLAR 'HAYIR' KORKUSUNDAN KAYNAKLANIYOR.”

“AKP'YE OY VEREN KARDEŞLERİM SİYASİLERİ ZAPTURAPT ALTINA ALACAĞIZ.”

Referandum sürecinde uygulanan her türlü ambargoya rağmen Akşener'in 'hayır' çalışamaları devam ediyor.

Kütahya Demirpark AVM Saray Düğün Salonu'nda yapılan etkinlik vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılandı. Salonun yetersiz kalmasından dolayı binlerce vatandaşın dışarıda kaldığı etkinlikte Akşener'in konuşması sırasında salonda coşku arttı.
Akşener konuşmasında Hollanda'nın AKP'li bakanlara yönetlik tutumuna tepki gösterirken, "yapılan uygulamayı en şert şekilde lanetliyorum" dedi.

AKP'nin, Yunan Cumhurbaşkanı'nın Keçi Adası'na çıkmasına suskun kalmasına tepki gösteren Akşener, "Keçi Adası'na gidemiyorsanız ben giderim" dedi.

İşte Akşener'in konuşmasından satırbaşları:
Biz her şeyden önce Türk milliyetçisiyiz. Dolayısıyla Türk milletinin 2 paralık edilmesine kesinlikle müsaade etmeyiz. Bize yapılan bu çirkinliğin, bu korkaklığın, bize yapılan bu manevi şiddetin karşılığı olarak ‘oh olsun size’ diyemeyiz. Çünkü orada iki paralık edilen, kepaze edilen Türk devletidir.

16 Nisan’da bir referandum mevcuttur. Bizim inancımıza göre bu Anayasa değişikliği Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimini değiştirecek bir değişikliktir. Size bir soru sorayım; 15 yıldır bir iktidar bizi yönetiyor. Oğlunu, kızını borçsuz evlendiren var mı? Ev, dükkan, araba gibi bir şey satın alırken borçsuz böyle bir malı alabilen oldu mu?
Çanakalle’deki toplantımızda ya Halk TV’nin yayınını durdurun ya da size yayın yaptırmayacağız dediler. Elektrikleri kestiler. Megafonla konuşma yaptım. Ama biz alışkınız, rahmetli Başbuğumuz da megafonla konuşmuştu.

Hollanda’yı, Almanya’yı en ağır biçimde lanetliyorum, kınıyorum. Türk milletinin, devletinin yanında olduğumuzu ilan ediyorum. Ama aklıma şu geliyor; Hollanda ile kavga ettik, oradaki Türklerin durumu ne olacak? Almanya ile kavga ettik. Oradaki Türklerin durumu ne olacak? Koca bir soru işareti.

İzmir'den kalkan Tornado uçakları var Almanlara ait. Uçuyorlar IŞİD'le ilgili istihbarat toplayıp bizimle de paylaşıyorlar. Ama PKK ile ilgili istihbaratı bize vermiyorlar.

Avrupa'dan bir maduriyet çıkarabiliyorsanız eğer buyrun çıkarın ama 5 milyona yakın Avrupa'daki Türk'ün geleceğini düşünün. 
Teklifim şudur; derhal İncirlik'teki Alman varlığına son veriniz.
2002'de iş başına geldiğinizde Almanlarla silah ticareti yapan ülkeler arasında biz 32. sırasındaydık, şimdi 8. sıraya yükseldik. Bütün bu anlaşmaları derhal gözden geçiriniz.

Derhal Hollanda ile olan anlaşmaların gereğini yapınız.
Yunanistan Cumhurbaşkanı Keçiadası'na çıktı. Keçiadası Türkiye'ye ait ve Muğla'ya yüzerek gidecek kadar yakın. Oraya Yunan Cumhurbaşkanı çıktı. Bizden niye kimse çıkarmadı? Niye biliyor musunuz? Çünkü orada seçmen yok!
Buradan hükümete sesleniyorum; Keçiadası'na gidemiyorsanız ben giderim!

OHAL'de Valilerin, Belediye Başkanlarının, Müftülerin, Yargıçların 'hayır' diyen kişileri en ağır ifadelerle tehdit etmesi, hakaret etmesi kabul edilebilir bir şey olmamakla beraber ortaya çıkan gerçek şudur; madem ülkeden 'evet' çıkacak bu telaşınız niye? Niye bu kadar korkuyorsunuz? Bırakın bu OHAL'de dahi biz kendi programlarımızı yapalım, beraber yarışalım.

Bu Anayasa, Cumhuriyet'i ortadan kaldırmaya yönelik bir metindir. Her şeyi bir kişinin iki dudağının arasına yerleştirecek bir metindir. 
Reza Zerrab Ekonomi Bakanı, Zekeriya Öz Adalet Bakanı, Milli Savunma Bakanı Adil Öksüz... Aradan zaman geçer aradan zaman geçer, ondan sonra derler ki, 'biz aldatılmışız.' Bu ülkeyi yöneten insanların aldatılma hakkı yoktur. Sizi önüne gelen aldatıyor. 
Bu Anayasa teklifi sayın Bahçeli tarafından getirildi.

"Cumhurbaşkanı çok suç işliyor, bari hukuk içine alalım, suç işlemesinin önüne geçelim" dedi ve bu gerekçeyle geldi. Cumhurbaşkanı da 'Belediye Başkanlığımdan beri çok istediğim, tamamen kendi projem olan bir sistem' dedi. 14 Nisan'da 'hayır' çıktığında saç saça, baş başa bir kavgaya şahit olacağız. Kim kimi aldattı göreceğiz.

Mesele kendini hukuk metni içersinde korumaksa buradan iddia ediyorum; biz Türkiye Cumhuriyeti devletinin Cumhurbaşkanı'nı başkalarına dövdürmeyiz. Siz bu milleti kendi çıkarlarınız uğruna dövdürürken, biz kim olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı'nı kimseye dövdürmeyiz. Dolayısıyla korkmayın, millete güvenin.

Şimdi düşünün; kafası kızdı, sabah savaş. Kafası kızdı, 5 bakan gönderdi. Böyle bir şey olamaz.

MHP tabanını şöyle parmak uzatıldığında oraya gideceğini zannetmişler. Büyük Birlik tabanının parmak uzatıldığında oraya gideceğini zannetmişler. İşler kesat kesat. Bekledikleri gibi gitmiyor. O yüzden bu salon alamamalar da ondan kaynaklanıyor.
Buradan sesleniyorum; çıkın Saray'dan, Cumhurbaşkanlığı forsunu bırakın, çıkın meydanlara eşit şartlarda yarışalım. Eğer siz kazanırsanız ne istiyorsanız o olur. Ama ben kazanırsam milletin iradesi ne diyorsa o olur.

Bu arada sayın Başbakan'a söylüyorum; ona da laf söylemeye utanıyorum. Geçenlerde 'abidik gubidik' dedi. Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu ve daha da acısı kendisi 'abidik gubidik' mi seçildi? Sonra Bolu’ya gitti. Boluluları Köroğlu dururken zalimliğiyle tanınan Bolu beyi yaptı.

Buradan Başbakan’a sesleniyorum; bize ‘terörist’ dediniz. Size misliyle iade ediyorum. Biz ‘terörist’ olamayız. Biz teröristlerle masaya oturmadık ki. Dolayısıyla size misliyle iade ediyorum. Bize ‘FETÖ’cü’ dediniz. Burada FETÖ’cü birisi yok. Ama her bir vatandaşın TUSKON’dan onay almadan bir yere gelmediğini bilerek bunu da size misliyle iade ediyorum. Bize ‘hain’ dediniz. Size sadece Enver Paşa’nın bir sözünü söyleyeyim: ‘Hainler korkak olur.’
Bütün bu nedenlerle biz bu Anayasa teklifine referandumda ‘hayır’ diyeceğiz. 80 milyon kere hayır, hayır, hayır!

Bütün AKP’ye oy veren, orada kendini tanımlayan kardeşlerime sesleniyorum; eğer bu referandumda Türkiye’nin geleceğini siz görürseniz siyasiler zapturapt altına alınır. Siz ‘hayır’ oyu verirseniz Cumhurbaşkanı da Başbakan da kalacak. Yani partinizle ilgili bir durum yok. Ama siz bütün siyasileri zapturapt altına almış olacaksınız.

Ülkemizin birlik beraberliği için, hatta Cumhurbaşkanı’nın kendisi için, bu ülkenin çok değerli kadınları, erkekleri için, çalınan soruların tekrarlanmaması için, kayrılmaların son bulması için ‘hayır" deyin.

Bakmadan Geçme