Cemal Özcan

Doğanın En Büyük Mucizesi Sarımsak

Cemal Özcan

 Geleneksel Türk mutfağında sarımsak aslında karşımıza birçok yemekte çıkıyor. Toplumumuzda tüketiminin yaygın olması gayet sevindirici. Açıkçası birazdan faydalarını saymaya başlayınca sayfalarca sürer diye de korkmuyor değilim. Eski Mısır, Babil, Yunan toplumlarında hastalıklar üzerinde etkisi keşfedilip ilaç yapımında kullanıldığı dönemler olmuş. Yani aslında eskiden beri insan vücudu için faydalı olduğu bilinen bir besin maddesi. Kalorisi düşük olan sarımsak C ve E vitamini, B6 vitamini ve manganez açısından zengin bir besin. Sarımsak %84-85 su, %13-14 organik madde, %1-2 inorganik maddeyi bünyesinde barındırıyor. 33 çeşit kükürt bileşiği olan sarımsak; çinko, germanyum, A, B1 ve C vitaminlerini de bol miktarda içeriyor. Ciddi de bir lif kaynağıdır. Hal böyle olunca da faydalarını sırala sırala bitmiyor. 
En başta söylemem gereken en önemli özelliği antiviral oluşu. Bu etkisi sayesinde bağışıklık sisteminizi güçlendiriyor. Virüslerin konakçı hücrelere girmesini ve hücre içlerinde çoğalmasının önlemesine yardımcı olur. Aynı zamanda Grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıkların şiddetini de azaltmaya yardımcı.
Sarımsak kolesterol düzeyini düşürmeye yardım eder. Yüksek kan basıncı olarak da bilinen hipertansiyon kalp krizi, inme gibi kalp problemlerine neden olabilir. Araştırmalara göre sarımsağın içindeki bileşenler kan basıncını dengelemeye yardımcıdır. Kanın akışkanlığını düzenleyen sarımsak, damarları genişlettiği ve gevşettiği için aşırı yüksek tansiyonun normalleşmesine katkıda bulunur. Sarımsak, kan lipidlerinin düzenlenmesinde olumlu etkileri olan ikincil bitki maddeleri saponinleri içerir. Böylelikle gelişmiş bir kan akışına ve damarların artan esnekliğine katkıda bulunur.
Antioksidan açısından zengindir ve antioksidanların oksidatif stresi önemli ölçüde azaltabileceğini ortaya koyan araştırmalar da mevcut. Bu da sarımsağın bize serbest radikallerin neden olduğu oksidatif hasarı ve yaşlanma kaynaklı ortaya çıkabilen Alzheimer ve demans gibi bilişsel sorunları geciktirmeye yardımcı olacağını gösteriyor. 
Sarımsak bağırsak problemleri (şişkinlik, fermantasyon süreçleri ve kramp benzeri ağrı durumları) içinde baya faydalı bir besindir. Aynı zamanda iyi bir selenyum kaynağıdır. Selenyum metabolizma, bağışıklık sistemi, tiroid bezi ve sağlıklı cilt ile tırnaklar için önemli olan temel element.
Sarımsağın kansere karşı etkili olduğu çok uzun zamandır konuşulan bir konu. Yapılan bir dizi çalışma ile bu bilgiyi kanıtlar nitelikte. Sarımsağın içeriğinde bulunan sülfür bileşiklerinin, kanser önleyici etkisinin olduğunu zaten biliyorduk. Şimdi içinde bulunan Allicinin dönüşümü, yağda çözünen iki madde üretiyor; dialil sülfür (DAS) ve dialil disülfür (DADS). Sarımsaktaki bu kükürt bileşiklerinin tümör oluşumunda yer alan iki işlemde etkili olduğu varsayılmakta. Bu bileşikler, bir yandan kanserojen maddelerin reaktivitesini azaltmakta ve eliminasyonunu hızlandırmakta. Böylece DNA daha az zarar görüyor. Öte yandan, bu bileşikler kanser hücrelerinin büyümesini bozabilir ve böylelikle apoptoz yoluyla hücre ölümlerini başlatabilir. Bunu yaparken, tümörlerin yayılmasını da engellerler. Sarımsağın kolon kanseri, mide ve yemek borusu kanseri, akciğer ve meme kanseri için önleyici etkileri oldukça fazla diyebiliriz.
Cinsiyet hormonlarının düzenli bir şekilde salgılanması ve cinsel sağlığın korunmasında E vitamini çok önemli etkiye sahip. Sarımsakta bol miktarda bulunan E vitamini sayesinde kadınlarda östrojen ve progesteron gibi cinsiyet hormonlarının dengesi korunur, yumurtlama düzeni sağlıklı bir şekilde devam eder. Kan dolaşımını hızlandırması sayesinde düzenli olarak sarımsak tüketen erkeklerde cinsel organlara ulaşan kan miktarı ve cinsel güç artar. Buna ek olarak sperm sayısı ve kalitesi de artıyor. Cinsel yönden de sarımsak bize baya faydalı bir besin. 
Saçlara ve karaciğere de faydalı olduğunu söylemeden geçmeyelim. Bu sebeple son zamanlarda sarımsak özlü şampuanları raflarda görmeye başladık. Karaciğerin fonksiyonları içinde önemli bir besin maddesidir. Sarımsak araştırıldıkça bambaşka bir faydası da gün yüzüne çıkıyor. Faydalı olduğu alanlara bir yenisi daha ekleniyor. 
Son olarak ben toplum içinde kokusundan çekindiğimiz için sarımsak tüketiminin baltalandığını düşünüyorum. Yok benim bugün misafirim gelecek sarımsak yemeyeyim, aman efendim camiye gideceğim şimdi cemaate kokmasın, yok kahvede çay içeceğim şimdi yanımdaki rahatsız olur. Falan filan... Bu bakış açısı sizi yukarıda saydığım bir sürü vitaminden, pozitif etkiden mahrum bırakıyor. Valla sizi bilmem ben bol miktarda yiyorum. Yedikten sonra da gönül rahatlığıyla dışarıya çıkıyorum ya da evime misafir davet ediyorum. Açıkçası bunun da ayıp olduğunu düşünmüyorum. Sigara kokusuyla arkadaşının yanına giderken çekinmeyen, sarımsak kokusundan çekiniyorsa da vay haline… 


 

Yazarın Diğer Yazıları