BOR’UN PAZARI GEÇİYOR MU? - Ercan Kolku

BOR’UN PAZARI GEÇİYOR MU?


2011 11. ayında “67 KİŞİYE İŞ KAPISI DERKEN 30 BİN İNSANI HASTAMI EDECEĞİZ?” Başlığı ile yazdığımız makalemizde Emete kurulacak sülfirik asit fabrikasının Emet ve Hisarcık ilçelerine vereceğiz zararı irdelemiştik.         

            O makalemizde Özetle gelinen teknolojide  ne olursa olsun, bu asiti tamamen yok etmenin mümkün olmadığını , bir şekilde atmosfere karışacak bu asitin, Emet,Hisarcık ve köylerine vereceği zararı düşündükçe de ciddi anlamda bu yatırımı sorguladığımızı beliterek şunları yazmışız;

“Sülfirikasit fabrikası zaten zora giren tarım ve hayvancılık geleceğimizi öldürür.

Sülfirik asit fabrikası turizm yatırımlarımızı, termal otelleri iki taş kanyonumuza zarar verir.Bölgeyi   arizona çölüne çevirebilir.

Sülfirik asit fabrikası, ilçelerden göçü hızlandırır.

Sülfirik asit fabrikası insanlarımızın biyolojisini bozar ve çeşitli hastalıklarla ölüm oranlarını hızla artırır.

Suyumuza bir türlü kurtaramadığımız arsenik belası varken havamıza da asit katmanın mantığı yoktur .”

            Dedik demesinede bu yatırım bu yıl Emette başlıyor. Fabrika bitince tavşanlı yolunda asit tankerleri olmayacak ama bu defa Gedizin  virajlı yollarında bu fabrikaya kimyasal taşıyan araçlar göreceğiz.Yapacak bir şey yok.İnşallah endişelerimizde bizler  yanılırız diyelim.

Şimdi ise Bor karbür  fabrikasının Bandırmaya yapılacak olması   bizleri derin düşüncelere itmiştir. Sülfirik asitin ham madde üretimi için yan ürün , Bor karbürün ise yan sanayii geliştirecek v eberaberinde özel sektör yatırımlarını artıracak ciddi bir yatırım olduğunu düşününce makalemizin başlığı aklımızdan geçmektedir.

Bor karbür endüstriyel, savunma sanayi ve nükleer enerji santrallerinde kullanımı olan ve kullanımı her geçen gün artan kimyasal bileşen. Bunun üretime geçimesi ile  yan sanayinin hangi alanlarda gelişeceğini tahmin etmek zor değil.Kurşun geçirmez zırh,çelik yelek, fırın imalatları vs…

Milyon dolarlar, milyar ihracatlarla övündüğümüz borikasit tesislerimiz büyüdükçe ilçelere sağladığı katma değer sıfıra doğru inmektedir. Ankara merkezli alım yapıyoruz diye, ucuz alıyoruz derken  gelen bozuk pirinçleri ayıklama meşgulüz!  Sülfirik asit fabrikası ile zehirini solumaya başlayacağımız  külfetimizin nimete dönüşmesi için Borlu çimento fabrika yapımını genel müdürlüğümüzden bekliyoruz.

Özel bir yatrımıcının Emette borlu çimento üretimi yapmak için aldı arsalar vb. durumlarla ilgili sıkıntıları kamuoyu biliyor. Büyük ihtimal yatırımcının da vazgeçtiği borlu çimento için Emet belediyesi mevzi imar planı,sanayi alanı gibi alt ve üst yapı çalışmalarını tamamlanmıştı. Şavk sahasına yakınlığı ile enerji sorunuda olmayan alanda Etimaden Etimatikte olduğu gibi kendi üretime geçebilir.

Borlu çimento , hem askeri alanda,hem ulaştırma bakanlığı vasıtası ile ülke geneli yapılacak yollarda ve ihracatı düşünülürse,  ülkemize ve eti maden kurumumuza ciddi bir katma değer katar.

            DAYANIŞMA DERNEĞİ BÜNYESİNDE  ANKARAYA ÇIKARTMA

            Emetliler dayanışma ve kalkınma derneği düzenlediği sıkça toplantılarla, ilçenin  her alanda panoramik fotoğrafını çekmeye çalışıyor. Düzenlenen toplantılardna çıkan sonuçlar raporlaştırılıp kamuoyu ile paylaşıldıkça sizlere aktaracağız.

            Ancak derneğin   borlu çimento konusunda  etkin bir çalışma içine girmesi gerektiğini düşünüyoruz. Genel müdürün ilçeyi ziyaretlerinde yardımcılarına gerekli bilgi doküman ve videoları verdik. Yani konu üzerine ön bilgi var…

            Dernek  Kaymakamlık,belediye,siyasi parti  başkanları,stklar  dan  oluşacak bir heyetle Ankara etimaden  genel müdürlüğüne giderek konuyu yönetim kadrosuna aktarırsa,  güzel sonuçlar çıkabileceğine inanıyoruz.

            Borlu çimentonun ülkemiz ve işletmemize sağlayacağı katma değeri teknik raporlar olarak uzmanlara hazırlatıp dosyayı eti madene sunarsak, bir şey kaybetmeyeceğimiz gibi,kazanabileceğimiz şeyler olacağı da  kesindir.

            MİLLİ EĞİTİMDE GÖZDEN GEÇİRİLMESİ GEREKEN BİR DURUM

            Emette taşımalı öğrencilerin bir okulda toplanması tartışmalara yol açıyor.  Köylerimizden gelen öğrencilerimizin tamamı Mehmet Akif Ersoy ilk ve ortaokulunda toplanıyor.

            Öğrenci azlığı nedeniyle kapanma tehlikesi bulunan okulun öğrenci sayısını artırmak kadar Yetkililer servis kolaylığı, yemek verilmesi gibi nedenlerle daha hızlı hizmet adına  bu uygumaya geçmişlerdi.

            Veliler ve muhtarlar bu uygulamanın haksızlık doğuracağından yakınırlarken,okul kapanmaması,öğrencilerimizin öğlen sağlıklı ve hızlı bir şekilde yemeklerinin ulaşımı gibi konularda göz ardı edilemden tekrar değerlendirilebilinir.

            Eğitim kalitesi okullardan çok idarecilerimizin öğretmenlerle dialoğu ve işbirliğinden geçtiğinden ve  idarecilerimizin de buna izin vermeyeceğine olan inancımızla  konunun tekrar bir masaya yatırılmasında fayda görüyoruz. Bus ene geçti,ama yeni öğretim yılı için tüm veliler ve muhtarlada toplanarak  ortak noktada buluşulmalı kanaatindeyiz.

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
25Nis
06Nis

21 GÜN KONUŞURUZ!

18Şub
28Oca

Muhtarlar Emet Survivor'da

17Oca