Neye göre, ve kimlere göredir haber gündemleri? Geneli ilgilendiren konular manşet yada üst manşet olurken, belkide bu gün atılan manşetlere sebep olan ufak tefek haberler alt sıralarda,iç sayfalarda yer alır.
Kabul edelim,ufak bir yerleşim yerinde yaşıyoruz. Zaten bir kavurmalık olan bizler birbirimizi, ailelerimiz tanıyoruz. Beşeri ilişkiler içerisinde yılın bir çok bölümünde karşılaşıyor, sohbet ediyor, sosyal olaylar vasıtasıylada bir araya gelip hayatı paylaşıyoruz. Kusura bakmayın ama bir çoğumuz birçoğumuzun bırakın sülalesini tanımayı CİĞERLERİNİ biliyoruz.
Bazen fikirlerine katılmasakta, çoğunluğun uyduğu parti taraftarlığını yapıyoruz, bazen muhalefetin. Bazen ahbabımızı olan yetkilinin inanmasakta icraatlarını destekliyoruz, bazen sevmediğimiz kişinin açığını arıyoruz. O sebeble vatandaşlar olarak sağlıklı eleştirilerden çok,ne tarafı destekliyorsak yandaş muhabbetleri yapıyoruz.
Eleştirilerimiz bumerang gibi dönüp dolaşıp bizleri buluyor.Mesela bu köşede defalarca yazdığım gibi AK parti gibi son 15 yılın partisine mensup insanları düşünüpte “Bu AK partili, bu değil” mantığını hiç anlayamıyorum. Yahu bugün AK parti çatısı altında gördüğünüz şahıs bu ilçenin dününde ya MHPliydi,ya Doğru yolcuydu, ya Refahçıydı,yada halk partili. Ama tek gerçek var ki buranın insanıydı bu gerçek.
Ama,Dünün aynı çatı altında siyaset yapmış akıllı sandığımız insanların bugün farklı partilerde bulunup kavga etmesine hiçmi hiç anlam veremiyoruz.
Basın adına da bu böyledir.Bir daire amiri iktidar partisine yakın diye yanlış bir icraatı eleştrilince parti karşıtlığı olamayacağı gibi;doğru işlerdede takdir etmek yandaşlığa girmez. Zaten basın parti karşıtı olsa direk müdürlede uğraşmaş. Yazar şöyle;” Bu teşkilat uyuyormu? Bu adamı kim müdür etti buraya?” vs.vs
Dedik ya bir kavurmalığıyız ve birbirimizin ciğerini biliriz. Kimin yandaş, kimin yalaka, kimin adam, kimin samimi,kimin hilekar kimin düzenbaz, kimin işbilir olduğunu genelde biliriz. Kısaca “Kimse kendi köyünde peygamber olamaz. Tanırlar adamı”
BİZE GELİNCE…
Söz konusu Emet ve Emeti yöneten kurumlar olunca kişilere asla takılmayız.Kendi içimizde eleştirimizi yapar,ama kişiler üzerinden ilçemizin yıpratılmak ve aşağılanmasına asla müsaade etmeyiz. Liyakat ve Emetlinin ortak iradesini 3-5 kişiyle masaya yatırıp meze etmeyiz.İşimizi yaparız.
Memlekete bir şey kazandırırmı babından proje üretmeye çalışır, varsa sorun gerek yazarak gerek ilgililerle bizzat görüşerek çözmeye çalışırız.İşin özeti halkla siyaset ve bürokrasi arasında ombudsman görevini yürütürüz.(Kamu denetcisi ,arabulucu)
Şimdi haftada iki sayı çıkan ve bir çuval memleket havadisi olan bir gazetede, kimisi ufak şey diye yazdığınız ufak haberi eleştirmeye kalkıyorsa, kimisi yapılan yanlışa dikkat çekmek yerine yanlışı yapanın başka yaptıkları türküsünü söylüyorsa, akordu bozuk bu seslerin fikirleri itibar görmeyi bırakın,yazanların şahsına da savundukları insanlara da zarar vermeden öteye bir anlam ifade etmez.
TOKİ evlerinde bir çaput parçasını yazmazsan yarın,brandaları kavga eden insanları manşete taşımak zorunda kalırsın.
PTT nin kırık direklerini tellerini yazmazsan Allah muhafaza yarın oradan düşün bir okul öğrencisini yazmak zorunda kalırsın.
Sağlıkta şu olmuş,bu olmuş.Zaten yazılan şeyler.Ama tek ambulansı yazmazsan yarın ambulanssızlıktan yaşamını kaybeden birini manşeterine taşımak zorunda kalırsın.
Bugünden “Emet borda Emetli gençler neden çalışamıyor” haberlerine itibar göstermezsen; şimdiden bölgesel alım türküsü çağırmaya başlayanlara 2018 de de laf anlatamaz manşete hayal kırıklığı yaşayan gençleri yazmak zorunda kalırsın.
Herhangi bir yol,elektrik çalışmasında şöyle levhalar görürüz; “Çalışmalarımızda çevreye verdiğimiz rahatsızlık için özürü dileriz.”
Kusura bakmayın bizler gazeteciyiz; Bizler kişilerin çıkarları için ispatsız ididalar üzerine haberler ypamayız. 34 yıldır gaziemet bunu yapmadı,bundan sonrada ne ben nede bir başkasıda asla yapamaz.
Bizim haber yaptığımız yerde levhalarımız vardır;
Ve o levhalarda şöyle yazar
” Çalışmalarımız esnasında rahatsızlık veremiyorsak,bizi uyarın. Hep beraber daha iyi bir EMET için rahatsızlık verelim.”
