Emet ve Hisarcık ilçeleri…
Ve bu ilçelerde bu işi meslek edinmiş, çoluk çocuğunu geçindiren, 550 kayıtlı nakliyeci esnaf…
Her biri kredilerle alınmış nakliye araçları ile bölgenin kalbi Emetbordan maden taşıyarak,rızkını temin eden nakliyeci ve dahi bunlarda çalışan işçi şoförler…
Ne zamanki Etimaden işletmeleri tüm ihaleleri Ankara’da yapmaya başladı,sorunlarda başladı.. Tepeden inme kodamanların aldığı ihaleler ile nakliyecilerin kurduğu kooperatif üyeleri diskalifiye oluyor. Böyle oluncada bölgede enaz 2500 insan mağdur duruma düşüyor.
Yetkililere soruyorsun, ihale mevzuatı, kanun nizam vs vs… Düşük fiyat kurum çıkarları,devlet çıkarı vs..
Ama kaçak işçi,kaçak mazot, kaçak filo… Ve hatta kirala filo,arada komisyon al unutuluyor…Fıkrada olduğu gibi;
“Meclis Genel Kurul Salonu`nun giriş kapısının tamiri gerekiyormuş. Konuyla ilgili bürokrat, iki ayrı firmadan marangoz davet ederek kapıyı göstermiş, fiyat istemiş… Birinci marangoz:
“500 TL olur bu iş.” demiş… “200 YTL malzeme, 200 YTL işçilik, 100 TL de kâr…”
Bürokrat ikinci marangoza dönmüş:
“Siz aynı işi kaça yaparsınız?
“2500 TL…”
“Nasıl olur bu kadar fiyat farkı?”
“1000 TL bana, 1000 TL size…” demiş ikinci marangoz, “500 TL`de bu arkadaşa veririz kapıyı yapar…”
Emetbor ve bor madenlerimiz gözbebeğimiz… İlçemizin kazanımlarının yok olma pahasına ülkemiz menfaatleri için birçok sorunu sineye çekiyoruz. Eyvallah. Ama, bu kadar nakliyeci insanı ve ailerini mağdur duruma düşürmeye, ne yönetmeliğin,ne kanunun, nede mevzuatın izin vermemesi gerektiğini düşünüyoruz.
Gerek alt kademe gerekse üst kademede bürokratlarımızın bölgemiz hassasiyetlerini dikkate alacaklarına şüphemiz yoktur. Ama bölgesel hassasiyeti daha üst kademelere aktarıp çözüme katkı sunma konusunda kendilerinin daha etkin olacaklarıda bir gerçektir. Beklenti bu yöndedir.
Ekmek aslanın ağzında tamamda, bu uygulama ile ekmek ejderha ağzına verilip,eldende silahlar alınıp, nakliyeci esnaf ortada bırakılmaktadır. Bu yanlış…
Bu memleketin,bu bölgenin nakliyecileri birinci marangoz gibi dürüst namuslu,ekmeğinin peşinde olan insanlardır… Bu tür ihaleler aracı firmalarlada anlaşıp, karın tokluğuna alt kademede yük taşımaya kadar giderki asıl kanunsuzlukta, kitapsızlıkta, ahlaksızlıkta burda ortaya çıkar…
Hani büyük marketler gibi… tencere tava, gıda,sebze meyva, ve dahi prezarvatif,terlik ayakkabı,halı,sürahi,bardak satıpta, 3-5 kişiyi sigortalı çalıştırıyorum diye hava atarken, 40 çeşit esnafı batırıyorya…
Bu işlerde yani bizim madenlerde ona dönmeye başladı. İşçisi servisle taşıma, memleket nüfusuna vurar; ihalesi, Ankara,nakliyesi başka ilden firma,gıda,malzeme alımı merkez derken, fabrikaya günlük sadece ekmek alma ki oda Ankaradan buraya zor olduğundan olsa gerek… mali anlamda sadece Emet değil,Kütahya ve tüm ilçelerine vurar... Derken…Bölgemize elde kalan taşeron işçi kavgası…
VELHASIL, AYNI ŞEYLERİ YAZIP DURMANIN BİR ANLAMI YOK…
NAKLİYECİ ESNAFLARIMIZIN SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ İÇİN BAŞTA BÜROKRATLARIMIZ OLMAK ÜZERE SİYASİLERİMİZDE DAHA ETKİN ROL OYNAMAK ZORUNDADIRLAR…
