Emet belediyesince organize edilen Mazeret yok “ isimli iletişim semineri ile 90 dakikadan fazla Şaban Kızıldağ hocanın hayata dair enfes öykülerini dinledik.
Her bilgi insanın yaşamını daha anlamlı kılarken ona değerde katıyor. Okuduğunuz her kitap veya katıldığınız bu tür eğitim seminerleri ile sorgulamayı yaşadıklarınızdan çıkarımlar elde etmenizi sağlıyor.Özelliklede sorgulamak sizi her anlamda geliştiriyor.
İzlemeyenlerin çok şey kaybettiğine inandığım “Mazeret yok” semineri insanların kendi gelişimlerine kurdukları Mazeret barikatlarını nasıl yıkabileceği yönünde fikir verirken,çarpıcı örnekler ve hikayeler ile bizleri düşünmeye zorladı.
Kızıldağ seminerinde çocukken söylenen ninnilerden büyüdükçe anlatılan masallara kadar hoş örneklemeler ile kişisel gelişimde küçüklükten bugüne uygulanan yanlış eğitime dikkat çekti.Mesela;
Avrupada söylenen bir ninni örneği;
” Benim oğlum kızım büyüyecek,kuzeye,güneye,doğuya,batıya,tüm dünyaya egemen olacak.Büyük işler yapacak,gökyüzüne çıkacak” Hedef yüklü ninniler…
Peki ya bizde? “Dandini dandini dasdana,danalar girmiş bostana”İki saat bir lahana için nefes tüketen anneler.Yese ne olur,yemese ne olur uyutulan bebekler…
Ve ardından masallar…
Mesela Avrupanın masallarından Robinson Crusoe örneği… Robinson’un gemisi kaza yapar.Issız bir adaya düştüğünde Crusoe don gömlektir. Öncelikle başını sokacak bir sığınak arar,dallar bulur. Onlarıy an yana koyarak küçük bir kulübe yapar.Sonra dalların birini sivrilterek av aracıy apar karnını doyurur.Dalları birbirne sürter ateş yakar,ısınır. Ağaçlardan sal yapar denize açılır. Yani çalışır çabalar,emek sarf eder ve adadan kurtulur.
Birde bizim masallarımızdan örnek verdi hoca.Mesela 56 islam ülkesinde anlatılan Alaattinin sihrili lambası… Alaattin yolda giderken bir lamba bulur,lambaya bir tekme atar,lambanda cin çıkar “Dile benden ne dilersen” diyen Cin’e alaattin isteklerini sıralar. Beni falanca yere padişah yap. Bana padişahın kızını al. Oturduğu yerden hiç çaba sarfetmeden zenginliğe refaha ve iktidara sahip olur.
Şaban hoca bu örneklemelerden sonra beynimizde kısa devreye neden olan tespitini sıraladı;”İşte bu ninnilerle uyutulan bebekler, işte bu masallarla yetiştirilen çocuklar 56 ülke ve 6 milyar nüfus;80 milyonluk Almanya’nın ürettiğinin yarısını üretemiyor… ÇOCUKLAR DONMAMIŞ BETON GİBİDİR,ÜZERLERİNE NE DÜŞERSE İZ YAPAR”
Ve bizler gökten 3 elma düşmesini beklerken,amblemi elma olan Apple nin bir yıllık cirosu Türkiye bütçesinden büyük olarak karşımıza çıkıyor…
HAYATIMIZ SİHİRLİ LAMBAYI ARAMAKLA GEÇİYOR
Tabi verilen sosyal mesajlardan kendi adımıza farklı yorumladığımız hisselerimizde yok değildi.
Örneğin bu ülkede sihirli lambaların zamanı ve az ileriyi gören öngörüsü olanlar için partiler veya adına cemaat denilen ama aslında ortak çıkarları bulunan Camialardan oluşan topluluklarda bir nevi Alaattinin Sihirli lambasıydı… Okşa lambayı müdür ol.Okşa lambayı genel müdür ol.Okşa lambayı kap ihaleyi… Okşa lambayı KPSS’de neymiş, öğretmen ol,doktor,ol,polis ol,asker ol… Olda ol… CİN li lamba tekrar deniz dibini boylayana kadar isteklerini sırala…
Düşünün bugün eğitimine devam eden herkes sadece bunun yeterli olmayacağını ve torpil gerekeceğini,adamın olacağını söyleyebiliyorsa sorun hala devam ediyor demektir.
En basitinden Emette bile Crusoe örneğinde olduğu kendisi için üretip emek harcayarak biryerlere varmak yerine kısa yoldan lamba arayışlarına giriyor.
Kimya okuduğun halde bu ilçede işe girmek için mezar yeri kadar arsa alıp ,istimlak adı altında güya devleti kandırman gerekiyorsa… Taşeronda olsa işe girmek için partiden adam arıyorsan…
Seninde çocukken dinlediğin “Dandini dandini dasdana” ninnilerinden farklı ninniler dinlemediğin anlaşılır benim canım kardeşim.
“Benim Emetli güzel bebişim Kimya okuyacak,arsalar alacak,dayı bulacak,işlere girecek. Tokilerden ev yazılıp taksit taksit yaşayacak.Taksit taksit tükenecek…Yetmediği yerde devlet babası makarna verecek,kömür verecek. Yollarda ölmeyecek kadar sağlıklı, siyasi sponsoruna sunacak kadar diploması olacak ta olacak…. E EMETİM E…E…E…Ercan KOLKU 03.02.2016 Tarihli makale
