OĞLUM BAK GEL!
Başkaları gibi sana “Oğlum bak git!” demiyorum.
Bilakis açıktan davet ediyor, hatta gelmen için gelmeni gerektiren sebepleri açıklıyorum. Zira seyirci kalıp, birileri bir şeyler yapsın diye beklerken çürüttüğün ömründe ve Emet’te daha fazla seyirci olmaman gerektiğine inanıyorum.
*********
Oğlum bak gel! Diyorum.
Emet gibi birbirimizi çok daha iyi tanıyabildiğimiz küçük yerleşim yerlerinde, kenarda durup,seyirci olmak fazlasıyla lükstür . Hani derya büyüklerimiz;” Hele bi şu işin ucundan tutuver” diye. İşlerin ucundan tutmak, hem toplumsal, hem dinsel hemde insanlık görevindir. Siyasete girip, fikir üretmezsen, derneklere girip, aktif koşturmazsan, geçmişte atalarını suçladığın “Mehlemönü ağzıyla konuşmak” deyimini devam ettirenlerden olursun.
*********
Oğlum bak gel diyorum!
Seçilme yaşlarının 18 lere düştüğü dönemlerde belki de ülkenle birlikte, demokrasinle birlikte olgunlaşma! Adına önemlidir bu gelişler. Gel, yerel meclislerde sesini duyur,gel parti gençlik kollarında fikir üret, gel işçiysen hakların için sendikal mücadeler et.Derneklerde görev al, fikir belirt,işlerin ucundan tut…
Hayata katıl, hayatı yaşa. Boş ver “taş yemedik enik!” laflarına; boşver “Ananın dizi dibinde otur” boş çenelerine…
Eğer gelmezsen, birileri senin adına kararlar alacak, “Gelecek seçimleri değil,gelecek nesilleri düşünüyoruz” asparagaslarını sarfedecek.Gelmezsen farkına varılmayacak,derdin bilinmeyecek,ne istediğin anlaşılmayacak. 3 köfte 500’e çalıştırmalar artacak. Karın tokluğuna alkış tutturulacak. Ve hayat senide sürükleyip, Emet çay kenarlarına bırakacak!
********
Oğlum bak gel diyorum!
Ne diyordu yazar;” Hayat seyirci kalma oğlum. İyi bir boks seyircisi olmaktansa kötü bir boksör olup dayak yemeyi göze almak gerekir”
Yaşamda bu değil mi zaten. Göze almak. Göze batmaktan kaçınanların çoğunluğunda geçmişi sıkıntılarla dolu ilçenin Gözü kara gençlik talebine sesleniş tir bu;” Oğlum bak gel!”
