Ak parti İlçe başkanı Hüseyin Doğan çeşitli toplantılarda dile getirdiği knouların başında nüfus geliyor. Herhangi bir talepte,projede kendielrine ilk sorunlan sorunun Nüfusunuz kaç? Sorusu olduğunu hatırlatan Doğan;” Nüfus ne kadar yüksekse elimiz o kadar güçlenir…” diyor. Ve ekliyor; “Emetliler dayanışma ve klakınma derneğinden en büyük bekletimiz hemşehrilik ruhunu canlandırarak ikametgahı ileçde bulunmayanların Emete ikametgahlarını taşımalarıdır”
Bu konuda daha nceleride çeşitli makaleler yazdık. Hatta ilçe müftümüzle görüşerek bir Cuma namazı öncesi beraber yaşamın kuralları ve devletin kişi başı yerleşim yerlerine belediye ve vakıf kanalıyla para gönderdiğini hatırlatmalarını isteyerek; nüfus kaydı almamaın kul hakkına girdiğini anlatmasını istedik. Sağolsunlar kendileri bu konuda destek oldular.
Her ne kadar nüfus kaydını oturduğu adrese almayanlara para cezası uygulansada, bunun erine heşehrilik bilincinin oluşturulması yönünde çalışmalar ypaılmasını daha olumlu buluyoruz. Vatandaşımıza ceza kesmek yerine kanmaya çalışmak daha doğru.Ama, inat edenede, bir yaptırım mutlaka uygulanmalı…
Belediyemiz ikametgahını getiren üniversite öğrencisine promasyon, Emetbor ilçede ikamet edip servisle gitmeyene ekstra ücret ödeyebilir. Bu konuda ilçe nüfus müdürlüğümzden ve mahalle muhtarlarımızdan da etkin bir çalışma beklemenin hakkımız olduğunu düşünüyorum.
Zira ilçe nüfusu her ne kadar 11.400 görünsede bu ilçede 14 binden az değiliz.Aradaki 2500 kaçak farkından dolayı sadece Emet belediyesinin ayda kaybı nedir biliyormusunuz? 112.500 tl…Buna yakın rakamlar vakıftada geçerli… Ayrıca nüfusu 15 bine doğru giden bir Emet’te mevcut doktor skadro sayımız 5’iken 6’ya yükselmesi demek, farklı bir branşta bir doktrun daha ilçeye gelmesi demek.
Şimdi gelmeyen paralar,artmayan doktor sayıları ve daha bir çok hizmet alanında kriter olan nüfus ta ikametgahını ilçeye taşımayan vebal demidir ,değilmidir? ( Nüfus kaydın istediğin yerde dursun kardeşim,kütüğünü getirmeyeceksin…İkametgahını taşıyacaksın.)
NEDEN HELAL,NEDEN HARAM?
Aslında yazmak istediklerimizi bu hikayemiz güzelce özetliyor;
Adamın biri yaptırmış olduğu bir çeşmenin üstüne “her kula helal müslümana haram” diye yazı yazdırmış. Bunu okuyan halk, Padişaha şikayette bulunmuşlar.
Adamı bulmuşlar, getirmişler. Fitne çıkarmak en büyük suçtur? Neden böyle yapıyorsun? deyip hesap sormuşlar.
Adam ;”sultanım eğer fırsat verirseniz yazdığımın doğru olduğunu ispatlarım “demiş.Padişahta ıspatlamsı için ona fırsat vermiş.
Adam demişki;”Herhangi bir yerden herhangi bir YAHUDİ HAHAMI tutuklayın demiş. Hahamın tutuklandığını duyan Yahudi ve azınlıklar “bir olmuş” ayağa kalkmışlar.
“ Ne bu zulüm ne bu haksızlık din adamımızı niye tutukladınız, biz ona kefiliz” diye bağırmışlar.Komşu devletlerden elçiler, mektuplar yollamışlar. Bir hafta sonra hahamı serbest bırakmışlar.
Aynı denemeye HRİSTİYAN PAPAZA yapmışlar. Yine memleket ayağa kalkmış, başka ülkelerden elçiler araya girmiş vs. derken papazı da serbest bırakmışlar.
Son olarak dönmüş, Padişahım sıra sizin en sevdiğiniz “HOCANIZDA” demiş.
Tam cuma hutbesinin ortasında tutuklamış götürmüşler. Kimsenin sesi dahi çıkmamış, ne gelen var, ne giden.
Üstelik arkasından konuşmalar da başlamış;” Biz onu adam bilip hoca bellemiştik. Acırız arkasından kıldığımız namazlara…” “Zaten ben demiştim, yüzünden meymenet yok diye ama,dinleyen olmadıki?” vs vs konuşmaya başlamışlar.
Adam konuşmadan padişah cevabı vermiş;” Haklısın kardeşim, böyle Müslümanlara su bile haram”
Evet dostlarım,
İlçesinde 3-4 bin insana nende ikametgahını Emete alıyorsun “11. 500 insanın hakkını neden yiyorsun?” diye soramazsan …
Tavşanlıda,Kütahyada bilmem kaç bin Emetli olmasından övünüp,seçimden seçime olsun örgütleyemezsen, HAKSIZLIKLARA karşı duramazsın…
EMET ÇEŞMESİ yaptırıp, “Adresi burada kayıtlı olana helal, olmaya haram” yazamasanda, pekala su aboneliklerinde hemde kanunen “İkametgahını getirmezsen yağmurlu havada bile sana su yok” diyebilirsin.
Mesela TAŞIMA KADROLU işçilerimize “Ekmeği burdan yiyorlar,ama beş kuruş faydaları yok” fitne ve dedikodusu yapmak yerine, “En Azından birer nüfusunuz burda olsun güzel kardeşim“diyebilirsin.
Örgütlenmeyen, “HAK ARAMA” kültürü olmayanlar helak olmaya mahkumdurlar.
HAKSIZLIĞA KARŞI DURUŞ’u KUTSAL saymadıkça kendileri için düşünüp istediği şeyleri diğer insanlar için istemedikçe bu toplumlar, bu insanlar asla bir yere varamazlar.
Hz. Ali ne güzel söylemiş:
HAKSIZLIĞIN ÖNÜNDE EĞİLME,
ÇÜNKÜ
ŞEREFİNLE BERABER
HALKINIDA KAYIP EDERSİN…
