Ercan Kolku

Tarla Takke Bizimdir,Borçlar Rahmetlinin!

Ercan Kolku

Emet’te siyaset dedin mi, bugünü konuşman mümkün değildir.
            Belki geçmişte yaşana hataların tekrar edilmemesi adına, kısa bir geçmiş muhakemesi yapmak uygun olsada,bizlerde geçmiş kavgası yaparken,bugünü tartışmak rafa kaldırılıverir.
Üstelik, geçmiş her nedense daima güzel gösterilir…Onca kavga gürültü,hata vs kısa geçiştirilirken, sanki  yükselme devrinden,duraklam devrine geçmişiz gibi gösterme gayretleri içerisine girilir.
            Halbuki bu günün oluşumunda dünün kararlarının,ekonomik hatalarının, seçim yanlışlarının bugün içinde bulunduğumuz sıkıntıların ana kaynağı olduğu görmezden gelinir.
            Bir kısırdöngü içinde dünü tartışır,yaşar, bugünüde kaçırırız. Yarını konuşmak, ise yarına kalır!
            Geçmişte yapılan güzel hizmetler falanca parti ve filanca kişiden bizlere miras kalırken, geçmişten bugüne gelen hatalarda ise suçlular nedense hep çeşitlilik gösterir. Falancadır,filancadır…
            Takdir  tek,eleştiri üstüne alınan olmadığından  çeşitlilik gösterir.O sebeble güzel çalışmaların kimden miras kaldığını konuşuruzda, kötü olan her şeye redd-i miras gibi redd-i siyaset yaparız.
 Atadan babadan  miras gibi koltuk devretme sevdası olanları gördükçe…
Ve dahi bilmem kaç yıl önce yapılmış,adım adım kabulü,denetimi, planı ve dahi projesi yapılmış, yıllar içinde gelişmiş hatta mevcut iktidar kurulmamışken bile yapımı başlamış işleri sahiplenenleri görünce,
            Geçmişin sevaplarını sahiplenen bolluğu, günahlarda ise hala suçlyu tespit edememe gayretleri içerisinde olma çalışmalarını görünce,
            Düne kadar  Saadet,Dyp,Anap, hatta Dsp ve diğer partielrdeyken Ak parti şemsiyesi altına girince geçmişin suçunu geçmişteki partilerine yükleyenleri gördükçe
            Aklıma aşağıdaki fıkra geliverdi;
 

NESİ OLUYORSUN?
                Çobanın birisi, kurtlara karşı kahramanlık gösteren köpeğine bir koyun bağışlamış. Olacak ya, o günlerde köpek ölmüş, fakat çoban sözünden dönmemiş. Köpeğe adanan koyun ise habire doğurmuş da doğurmuş, olmuş ayrı bir sürü. Çoban bunları ne yapacağını bilememiş. En sonunda mahallin hakimine gitmiş, bu köpeğin mirasının kime kalacağını sormuş.
O da allem etmiş, kallem etmiş, kitabları karıştırmış; sonra da mirasın kendisine kalacağını söylemiş.
Büyük bir yükten kurtulan çoban derin bir nefes alıp ferahlamış, “hemen sabahleyin köpeğin koyunlarını sizin eve getireceğim” demiş.
Adam tam kapıdan çıkacağı zaman aklına bir şey takılmış, geriye dönerek sormuş:
“Hakim bey, Ben bu sürüyü size getireceğim getirmesine de, aklıma takıldı; sen bizim köpeğin nesi oluyorsun?”
 
Sonuçlar güzel oldumu mirasçısı çok olur, aksi durumda ise reddi miras gibi reddi siyasette en revaçta olan uygulamalardandır…
      

 

Yazarın Diğer Yazıları