Milletimiz son zamanlarda, özellikle belli başlı konularda dünyanın iki ucu kadar uzak kutuplarda yer tutuyor kendine. Özellikle bir ecdad meselesi var ki akıllara ziyan! Kimimiz kendini Fatih'in torunu olarak gösterme çabasındayken bazılarımız bütün geçmişini bir kenara atıp kendisini yalnızca Atatürk'ün mirascısı kabul ediyor.
Peki, bizim beş bin yılı aşan tarihimizde yalnızca bir kaç tane mi liderimiz oldu? Neden kimse iki defa kafese kapatılan ve kardeşleri, ağabeyi Sultan 4.Murat tarafından boğdurulduğu için, ağır bir depresyon ve bunalım geçiren Sultan İbrahim'i saymaz hiç düşündünüz mü?
Yada, Devleti Aliye tarihinin en uzun dönem padişahlık yapan sultanlarından olan 3.Mehmedi ecdadımız diyerek yad eden de yoktur. Sarayını, saltanatını bırakıp Moğoldan kaçan Selçuklu hükümdarı Gıyaseddin'i görmezden gelenler, aynı dönemde aynı Moğolu önüne katıp kovalayan Berke Hanı da bilmiyor.
Osmanlı tarihinin en bahtsız hükümdarı olan Vahdettinin torunuyum diyeni duymadığım gibi, cennet mekan Abdülhamid Han, darbeyle azledildikten sonra başa geçen 5.Mehmet Reşat da pek anılmaz. Peki, neden yalnızca bir kaç kişi etrafında dönüp duruyor ve yalnızca onları kendimize ecdad kabul ediyoruz? Bunda bir terslik yok mu?
Kadim Türk tarihini üç beş liderin etrafında toplamanın bize ne faydası var? Yanına aldığı kırk çerisiyle koca Çin sarayını basan Kürşad ne olacak? Büyük hükümdar ve komutan Yıldırım Bayeziti perişan edip sultanı da esir alan ulu, Aksak Timur'u neden kimse anlatmaz? Yok olmanın eşiğine gelmiş devleti toparlayıp, tarihten silinmekten kurtaran Çelebi Mehmet de mühim bir kişidir mesela. Attan düşerek öldüğü için mi kıymet vermiyoruz ona?
Kiminle konuşsak Yavuzu, Fatihi, Kanuniyi, 2. Abdülhamidi, Atatürkü sayıyor hemen. Peki ya İsmet Paşa ne olacak? Yokmuş gibi davranarak onu da yok edemeyiz. Sevsek de sevmesek de, kabul etsek de etmesek de bütün bu isimler bizim gerçeğimiz. Lafta Oğuz Kağanı herkes tanır ama onu Kağan yapan Tonyukuk çoktan unutulmuş. Bu seçiciliği neye göre yapıyoruz?
Siyaset desek değil! Liderin İslama yakınlığına göre desek bu kez Kürşadı yada İran hükümdarı Şah İsmaili nereye koyacağız?
Avrupayı inim inim inleten, papaya diz çöktüren, Tanrının Kırbacı Attila'dan bahsetmedim daha. Koca Hint diyarını zapteden Babür Şah da var tabi. Celali isyanını bastırırken bir haftada kırk bin Şia bozguncusunun kellesini alan Kuyucu Murat Paşa da aklımda! İlmiği boynunda gezen Cem Sultan, mağlup komutan Enver Paşa...
Yazdıkça aklıma daha pek çok Türk lider geliyor ama konuyu uzatmak istemiyorum.
Evelallah ezelden beri Türk ve elhamdülillah bin küsür yıldan beri de Müslümanız. Osmanlı İmparatorluğunu konuşurken hep sorarım. Hangi Osmanlıdan bahsedeceğiz diye? Zira Osman Beyin kurduğu devlet ile Fatihin imparatorluğa taşıdığı başkaydı. Yavuzun hilafete yürüttüğü ile Abdülhamidin can siperane savunduğu Osmanlı da başka. .. 4. Muratın ince eleğinden geçen Osmanlı ile 3. Mehmedin zevk ve sefaya soktuğu devlet de başka. ..
Atatürk'ün bıraktığı Cumhuriyet rejimi ile paralara kendi resmini bastıran İsmet Paşanın devleti de benzemez birbirine. Tarihi bir bütün olarak kabul edip, dönemler halinde ele almayı ne zaman öğreniriz acaba?
Unutmamak gerekir ki biz yüz yıllık bir millet değiliz ve sadece İslam ile de var olmadık. Nesillere ibret olsun diye kuranda anlatılan, son kez peygamber gönderilerek uyarıldığı halde, uslanmayıp helak olan azgın bir Sami yada İsrailoğlu kavmi de degiliz!
Eğer Türk'ü tarihten çıkarırsak geriye yazılacak bir tek cümle kalmaz. Birini diğerine feda etmek yerine hepsini saygıyla anmak zor olmasa gerek. İyiden doğruyu kötüden yanlışı öğrenmek bizi küçültmez, aksine tüm birikieriyle daha da yüceltir. Bu vesileyle yüce milletimize hizmet etmiş bütün ecdadı, tek bir ayrım bile yapmadan saygıyla anıyorum.
Fikri Tezbaşar Egitimci- Yazar
