Klasik basit bir ifade gibi gelir bize belki.Ama beş harflik bu kelime "dağ gibi duyguları,minnetin,sadakatin sevgi ve vefanin" anlatimda zirveye ulaştıği son noktadır aslında.
Çınar dediğimiz kelime özünde belki bir bitki, ama manada; can hayat kol kanat diyebilecegimiz izahinda zorlanılan bir anlamdır belki.
Her bir kimseye kullanamaz bizim insanımiz bu ifadeyi.Canını kanını malını hayatını hiç gözünü kırpmadan verebilecegi ana babasina layık görür bu yüceliği.Çünkü kutsaldır büyüktür! ata ana baba.
Birde kan bağı olmadiğı halde, doğup büyüdüğü yaşadığı,memleket diye sahiplendiği toprağın; "tarihine belki istisnasız tüm insanina eğitim ve öğretimine ahlakına terbiyesine edindindiği mesleğine" damgasinı vuran ender önder insanina yakıstırır bu kavramı.
Kim ki bu çınarlar mı diyeceğiz? biter mi kardeş benim memleketimde..
Çook uzaklara gitmeye klasik anlatimlara döktük mü zaten sayfalar yetmez.Son birkaç yıl icin bile, Sağıroğlu,Serdaroğlu,Zehra ve Emine hocalar derken, Karaşahin hocami hala konuşurken, arka arkaya iki büyük çınarı daha kaybetti son iki günde Emet.
Perihan hocam! Hüseyin hocam! büyük bir kuşağa hükmeden iki çınar.. Evet iki çınar! yüzlerce ögrencisini, ciddiyet edep nezaket olgularıni, "adam olmayı hanimfendi kalmayı" arkasinda miras bırakarak.Geçmişin penceresinden Emet sayfalarında seyirlik kalarak.
İnşallah hakkınizin karşılığı cennet mekanıdır.İnşallah "vefa"nın anlamı sizlerde oturmuştur hocam.
Dualarımız sizinle,hüznümüz bizimle Hüseyin ve Perihan hocam Rahmetle...
***************************************
Ohdala!
Yapmayın Allah aşkına.
17 milyar değil 27 milyar maaş alsan nolur.Yiyip içemedikten sonra.
Yaşın ömrün sağlığın cimrilik karakterin müsade edip gezip eğlenmedikten sonra.
Beş odalı dört dairen olmuş bir odasında battaniye ile gün gecirdikten sonra.Bir bardak çayı,bir dal sigarayı fırsat bildikten sonra.Sporu bahane edip güneşin alnında yağmurun altında, boynun arkada fıtıklı belinle iş yerine yol tuttuktan sonra.
Kazan,biriktir,çal çırp,sakla oglan kız bahane bul koy bir tarafa,yok Allah yok! de ondan sonra...
33 yıl toprağın altına elimle insan gömdüm ben.İnanın hiç birinin kefeninde cebi,baş ucunda birikimi yoktu.
Mezarı,dairelerinin bir kilerini oturtacak kadar geniş bile değildi.
Hırs bereket şükür keyif sağlık ömür kavramları ve geride kalanların vefasınin hesabı hep akıllarda olmalı.
Ne alaka mi? Muhabbette bir espri kulaklarımı çınlattı dün;
-Hocam valla kürek şakırtısı beş dakikamızı alır,hani öleceksen bizce sıkıntı yok! gider gömeriz.Haa üç beş günde belki iyi neşeli bi adamdı tüh der konuşur üzülürüz.
Yani Allah saglik verdiği sürece yiyin için gezin eglenin ama hırsa harama ve israfa da kapılmadan.
Arkanızdan da hayır dua için hayır ve dua edin.