BOR KARBÜR VE GAZİ EMET
Prof.Dr.Tuncay USLU
Ülkemizde bor cevherinden, ham bor ürünleri, rafine bor ürünleri ve bor uç ürünleri olmak üzere üç çeşit ürün elde edilmektedir. Bor cevherinden, birlikte bulunduğu kil vb. değersiz maddeler uzaklaştırılarak elde edilen ve bor yüzdesinin cevhere göre fazla olduğu konsantrelere ham bor ürünü denilmektedir. Gazi Emet-Hisarcık Bölgesinde bor cevheri olan kolemanitten, konsantre kolemanit denilen ham bor ürünü üretimi yapılmaktadır. Ham bor ürünü olarak, Eskişehir’in Kırka ilçesinde konsantre boraks (tinkal), Balıkesir’in Bigadiç ilçesinde konsantre kolemanit-üleksit, Bursa’nın Kestelek ilçesinde de konsantre kolemanit üretimi yapılmaktadır.
İkinci çeşit bor ürünleri olan rafine bor ürünleri ise, konsantrelerden veya tüvenan dediğimiz işlenmemiş cevherden bazı kimyasal işlemler sonucu üretilmektedir. Rafine bor ürünlerine, Gazi Emet’te ve Bandırma’da üretilen borik asit, Kırka’da üretilen susuz boraks, Kırka ve Bandırma’da üretilen boraks penta ve deka hidrat, Bandırma’da üretilen bor oksit örnek olarak verilebilir.
Üçüncü çeşit bor ürünü olan uç (nihai) bor ürünleri ise ham ve rafine bor ürünlerinden üretilmektedir. Bu ürünlerin üretimleri ham ve rafine ürünlere göre çok daha yüksek ve özel teknoloji gerektirmeleridir. Başlıca bor uç ürünleri elementel bor, bor karbür, bor nitrür, ferro bor, bor fiber, bor alaşımlarıdır.
Dünya bor rezervlerinin %73’üne sahip olan ülkemizin, 2017 yılındaki dünya bor pazar payı % 57 olurken, bor ürünleri satışlarından 890 milyon dolar gelir elde etmiştir. Bu rakamın yaklaşık 830 milyon doları ihraç geliridir. %57’lik pazar payına sahipken elde edilen bu ihracat geliri oldukça düşüktür. Bunun sebebi, Türkiye’nin çoğunlukla ham bor ürünü ve rafine bor ürünü satıyor olması, ekonomik olarak çok daha değerli olan bor uç ürünlerini üretecek teknolojilerin kurulamamış olmasıdır. Borlu deterjan, borlu gübre vb. üretiliyor olsa da uç ürünler kategorisinde görülen bu ürünlerin, içerdikleri bor miktarı, yarattıkları katma değer ve sahip oldukları stratejik değer açısından yüksek teknolojili bor uç ürünü olmadığı bir gerçektir. Dünyada bor uç ürünlerini satarak çok büyük gelir sağlayan şirketler bu kazancı Türkiye’den bor alarak elde etmektedir. Türkiye bor madenini uç ürünlere dönüştüremediği için yeterli katma değer sağlayamamakta ve çok büyük ekonomik kazanç fırsatını kaybetmektedir. Diğer bir ifadeyle, “Boru Türkiye çıkarıyor, parayı başkaları kazanıyor” durumu söz konusudur. Dünya pazarında yıllık yaklaşık 100 milyar dolar olan bor uç ürünlerinde Türkiye’nin pazar payı % 1 in altındadır. Bor uç ürünleri üretip satarak, Türkiye’nin bordan elde ettiği toplam gelirin onlarca katını tek başına kazanan birçok yabancı firma vardır.
Enerji Bakanlığı tarafından Çinlilerle birlikte üretiminin yapılacağının açıklanmasıyla birlikte Türkiye gündemine, özellikle de Gazi Emet’imizin gündemine oturan “bor karbür”, yüksek teknolojili bor uç ürünlerinden bir tanesidir ve içerik bakımından yaklaşık %80 bor içermektedir. Bor karbür, borik asit, bor oksit vb. bor bileşiklerinin ark fırınlarında yüksek sıcaklıkta karbon ile reaksiyona sokulması sonucu oluşur. Yüksek sertlik ve aşınma direncine sahip olması, yoğunluğunun düşük olması, kimyasallara karşı dayanıklılığının fazla olması, nötron tutma özelliğinin olması vb. sebeplerle ön plana çıkan bor karbür, talebi sürekli artış gösteren bir bor ürünüdür. Savunma sanayinde, askeri araçların ve teçhizatın (helikopter, tank, yelek) zırhlanmasında, nükleer santrallerde radyasyon güvenliğinin sağlanmasında kullanılmaktadır. Ayrıca, aşındırıcılar (zımpara vb.), kaynak elektrotları, aşınmaya dirençli çelik, metal-makine kaplayıcı vb. çok sayıda malzemenin üretiminde kullanılmaktadır.
Bor karbürün Türkiye’de üretimine başlanacak olması bir bakıma sahip olduğumuz bor zenginliğinin artık farkına varıyor olmamızın, “boru biz üretiyoruz, parayı da biz kazanalım” anlayışının ve bordan yüzlerce kat daha fazla gelir elde edebilmek için ham değil yüksek teknolojili bor uç ürünleri üretmemiz gerektiği düşüncesinin oluşmaya başladığının bir göstergesidir. Türkiye’de üretilmesi planlanan ve bor karbür dışındaki diğer katma değeri yüksek ileri teknoloji ürünlerinin (bor nitrür, ferrobor) üretimiyle ilgi çalışmaların da bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir. Yüksek teknolojili bor ürünlerinin üretimi, Türkiye’nin ihraç gelirlerini artırarak ekonomiye katkı sağlayacağı gibi, savunma, elektrik-elektronik, demir-çelik gibi stratejik alanlarda dışa bağımlılığı azaltacaktır. Dünya kolemanit rezervlerinin % 40’ına, ülkemiz rezervlerinin de % 55’i gibi büyük bir kısmına sahip olan ve 1958 yılından bu yana kolemanit üretimi sebebiyle ülkemiz ekonomisine çok büyük katkı sunan Gazi Emet-Hisarcık Bölgesi’nin bor karbür ve daha sonrasında üretimleri düşünülen “bor nitrür” ve “ferrobor” için üretim yeri olarak düşünülmesi gerekli ve kaçınılmazdır. Yıllardır bor madenciliğin simgesi konumunda olan, “Borun Başkenti” diye tanımlanan, her evden bir veya birkaç bor madencisinin çıktığı, bor üretiminin olumsuz çevresel-insan sağlığı etkilerinden de payını fazlasıyla almış olmasına rağmen Türkiye’de madencilik yapılan birçok bölgenin aksine bu durumu, devletine olan yüksek sevgi-bağlılık duygusu sebebiyle sineye çeken Gazi Emet-Hisarcık bölge halkının söz konusu üretimlerin istihdam ve diğer olanaklarından faydalanması en doğal hakkıdır. Prof. Dr. Tuncay Uslu 21.06.2018