• Haberler
  • Siyaset
  • Yeniden Refah' Ülke 1 Trilyon Borca Giderken Kanal İstanbul Fantezidir'

Yeniden Refah' Ülke 1 Trilyon Borca Giderken Kanal İstanbul Fantezidir'

Yeniden Refah Partisi Emet ilçe başkanı Mehmet Sağlam genel başkanlarının basın bildirisi ile yorumladığı Kanal İstanbul projesini değerlendirdi.

Yeniden Refah Partisi Emet ilçe başkanı Mehmet Sağlam  genel başkanlarının basın bildirisi ile  yorumladığı Kanal İstanbul projesini değerlendirdi.
Başkan Sağlam, genel başkanları Fatih Erbakan’ın basın bildirisini paylaşırken;” 1  trilyon dolar toplam borcumuz varken, Kanal İstanbul projes gerçekten bir fantezidir “dedi.
Sağlam, genel başkanları Fatih Erbakan’ın basın bildirisini, kamuoyu ile paylaştı.
Bildiri şöyle,
Erbakan'dan 'Kanal İstanbul' yorumu: Kel başa şimşir tarak!
Yeniden Refah lideri Fatih Erbakan, ekonomik sıkıntıların iyice ayyuka çıktığı, devlet ve millet olarak toplam borcumuzun 1 trilyon dolara yaklaştığı bir dönemde, Kanal İstanbul projesini fantezi olarak gördüklerini söyledi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, partisinin Sakarya İl Başkanlığı'nda düzenlenen basın toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Milletimize müjdeler olsun artık Yeniden Refah Partisi var!
Erbakan, "Bu millet siyaseti ticaret olarak gören, eylemleri ile söylemleri  birbiri ile çelişen,  konuşmaları Hz. Ömer, icraatleri Turist Ömer olan, Milli Görüş gibi önce Millet demek yerine önce imtiyazlılar, önce dış güçler, önce şahsım, önce yandaşlar zihniyeti sahip olan iktidarlardan ve siyasetçilerden çok çekmiştir. Ancak bugün Sakarya'da da ifade ediyoruz ki artık Türk siyasetinde Yeniden Refah Partisi var, artık Milli Görüş'ün gerçek ve tek temsilcisi sahneye çıkmıştır. Artık umut var çare var çözüm var. Milletimize bu müjdeyi veriyoruz." dedi.
Kanal İstanbul'u fantezi olarak görüyoruz!
Artık vatandaş için dayanılmaz hale gelen ekonomik sıkıntılar, Devlet ve millet olarak borcumuzun 1 trilyon dolara yaklaşması sebebiyle Kanal İstanbul projesini fantezi olarak değerlendiren Erbakan, "Böyle bir ortamda diyorlar ki; biz ne pahasına olursa olsun Kanal İstanbul projesini yapacağız. Adeta bir fantezi olarak değerlendirebileceğimiz bir projeyi yapacak durumda mıyız? Nüfusumuzun yüzde 40'ı sosyal yardım alıyor, yüzde 40'tan fazlası açlık sınırının altında gelire sahipken Kanal İstanbul için ancak şunu diyebiliriz; kel başa şimşir tarak! Bu proje ancak Dolar milyarderlerinin milyarlarına milyar katar. Bu projeye harcanacak parayla  5 milyon gencimizi meslek sahibi yapabiliriz. Türkiye genelinde 100 tane; üretime ihracata yönelik dev tesisler kurabiliriz. Milyonlarca insana istihdam sağlar, milyonlarca ailenin evindeki yangını söndürürüz. Bizim ülke olarak düşünmemiz gereken açlık, fakirlik, borca esaretin önüne geçebilmek için istihdama, üretime yönelik yatırım yapmak buna yönelik proje geliştirmek iken Kanal İstanbul gibi uçuk kaçık projelerle vakit harcamaktayız." ifadelerini kullandı. 
İstanbul'un deprem gibi daha acil sorunları var
Erbakan, İstanbul'un deprem gibi daha acil sorunları olduğunun altını çizerek,  "İstanbul gibi bir mega kentin çözülmesi gereken kentsel dönüşüm problemleri ve depreme yönelik tedbirlerin alınması gibi son derece acil sıkıntıları varken Kanal İstanbul yapacağım diye ortaya çıkmak, 1. derece deprem bölgesi olan bir bölgeye bir 5 milyon insanı daha getirip yerleştirmek akıl alır gibi değil.  Ayrıca bu projenin millete gelir mi getireceği yoksa maliyet mi getireceği de açıklığa kavuşturulamamıştır. Bugüne kadar 'yap işlet devret'  adı altında yapılan projelerin hepsi milleti uzun vadeli borca esir etmiştir. Geçiş garantili köprüler, hasta garantili hastaneler gibi Kanal İstanbul'dan da geçiş garantili gemilerle ile yük yine bu milletin sırtına mı yüklenecek diye endişe ediyoruz." şeklinde konuştu.
MKE konusunda endişeliyiz!
MKE'nin özelleştirilmesi adımı konusunda da endişeleri olduğunu ifade eden Erbakan sözlerini şöyle sürdürdü: 
"İktidara geldiklerinde teslim aldıkları 240 devlet kuruluşundan 170'ni satıp 68 milyar dolar gelir elde ettiler. Bu gelir 2 senelik faiz borcuna ancak yetiyor. Yokluk fonu kurup THY, Eti maden, Çaykur, Ziraat Bankası gibi kurumları fona katıp kredi borç karşılığında ipotek ettiler. 2019 ve 2020 yılında 420 milyar TL borçlanıldı. Bütün bunlar yetmedi şimdi sıra Makine Kimya Endüstrisine mi geldi? Biz de diğer  muhalefet partileri gibi bu adımlar karşısında endişeliyiz. Çünkü bu kadar stratejik ve ekonomik öneme sahip bir kurumun tank palet fabrikası gibi  yok pahasına satılmasından endişe ediyoruz. Ayrıca MKE bu adımla Sayıştay denetiminden çıkarılıyor. Biz Yeniden Refah Partisi olarak  milletimizin sırtına yük yüklemeden 81 ilimize 181 proje ile kaynak üreteceğiz. Bu kaynakla da dar gelirli milyonları alım gücünü ve refah seviyesini arttıracağız. iş ve istihdam üreteceğiz. Bu milletin yüzünü Yeniden Refah olarak biz güldüreceğiz. 
Erbakan'dan Mısır'a idamları durdurun çağrısı
Son olarak Mısır'da alınan 12 akademisyenin idam kararına ilişkin de açıklamada bulunan Erbakan,  "Bu idam cezalarının infaz edilmesi hiç şüphesiz ki toplumsal barışı ortadan kaldıracak, siyasi krizlere yol açacak ve Mısır’da tam bir kaos ortamının oluşmasına neden olacaktır. Sisi yönetiminin, despotik bir uygulamayla siyasi muhalefetin liderlerini idam etme yolunu seçmesi tüm muhaliflere gözdağı vermeye yönelik olup, yönetimi eleştirmenin veya karşı gelmenin ölümle sonuçlanacağını açıkça ortaya koyan bir meydan okuma niteliğindedir. İnsanlığa karşı suç teşkil eden, adil olmayan, taraflı yargılama sonucu verilen idam kararlarının uygulanmaması konusunda demokrasi, özgürlük, insan hakları ve adaleti ağızlarına pelesenk etmiş olan uluslararası kuruluşların harekete geçmek yerine sessizliği tercih etmeleri son derece düşündürücüdür. Yeniden Refah Partisi olarak geçmişte yaşanan benzer olaylardan dersler çıkararak şunu ifade etmek isteriz ki, şimdiye kadar birçok ülkede uygulanan siyasi suçtan kaynaklı idam cezaları hiçbir çözüm oluşturmamış, aksine toplumsal barışı, istikrarı ve güveni ortadan kaldırmıştır. Bu gerçekten hareketle, Mısır’daki hükümetin sağduyu ile hareket ederek idam kararlarını ortadan kaldırması ve Mısır’da huzur, barış ve istikrarın tesisi yönünde olumlu adımları bir an evvel atması çağrısını yapıyoruz. Bununla birlikte, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin de bu hukuksuz idam kararlarının ortadan kaldırılması için gerekli diplomatik girişimleri en güçlü ve acil şekilde yapması gerektiğini ifade ediyoruz." 
 
 

Bakmadan Geçme