GÜNÜN SÖZÜ: Akıntıya kürek çekmekle bir here varılmaz.
Gazetemiz ve gazeteci olarak Ercan Kolku kardeşim ile bu ilçemizle ilgili yüzlerce sorunlarımızı haber ve köşe yazılarımızda işledik. Bazıları bunları niye yazıyorsunuz diye tepki göstermişler ve halen de göstermektedirler. Bizim için hiç önemli değil. Biz halkımızın isteklerini, yaşadıkları olumsuzlukların giderilmesi için yazmağa devam edeceğiz.
Dün ilçe cadde ve sokaklarında bir ekibin SİT ve kentsel SİT alanı çalışmalarını yaptığına tanık oldum. Kendimi tanıttım ve kendileri ile tanıştım. Bu ilçede 1922 de Yunan işgalinde tüm ev ve iş yerlerinin yakıldığını ve bu görülen yapıların da sonradan yapılan yapılar olduğunu bir defa daha anlattım. Ama dinleyen olmadı. İlçenin kamburu olan bu olay ilçemizle ilgili her toplantıda dile getirmemize rağmen bir türlü ilgilenen yok. Bir vatandaş SİT olan binasına ısı yalıtımı mantolama yapmış söktürmüşler. Bu ve buna benzer daha çok olaylarla karşılaşacağımız kesin. Sadece bu mu ilgilenilmeyen konu. Hayır.
Yıllardır ilçemiz ile ilgili toplantılar yapılıyor. Katılımcılar sorunlarımızı söylüyorlar. Bir daha ki toplantılarda yine ayni sorunları konuşuyoruz. Yani kendimiz söylüyoruz. Kendimiz dinliyoruz. Hal böyle olunca da kimse toplantılara ya katılmak istemiyor, ya da toplantıya gelmedi dedirmemek için geliyor, yine aynı dilek ve temennilerde bulunarak ayrılıyoruz.
Peki ne yapmalıyız. Sorunlarımızı önem sırasına göre sıraya koymalıyız. Yapılacak işi siyasetçilerin işi ise onların çözmesini, yerel yönetimin işi ise yerel yönetimin yapmasını ve el birliği içinde olmamızın gerektiğinin altını bir kez daha çiziyorum.
Bu ilçede bir iki başlılık olduğunu kimse inkar edemez. Yapılması istenen işlerde AKPARTİ ve belediye arasında bir hazımsızlık var. Her iki taraf da şu işi ben yaptım dedirmek için çapa sarf ederken diğer taraf da bir başka atak yaparak kendilerine pirim yaptırmak amacında. Netice mi? Hiçbir sorunumuzu çözemeden ileriki tarihlerde toplantıyı bekler olduk.
Bu böyle gitmez beyler. İlçenin sorunları böyle çözülmediğini hala niye görmüyorsunuz. Mevcut sorunları çözemezken yeni sorunlar da katlanarak yığıldı. Hani işçi servisi olayı. Yeni yılda bu iş böyle sürecek mi? Nerede komşu ilçe Hisarcık yöneticileri ile birlikte toplanıp organize sanayi kurma çalışmaları neden yapılmıyor. Hani cezaevi yapımı ? Duyumlara göre Domaniç’e yapılacakmış. Hani dosyalarla Ankara’ya gittik. Temaslarda bulunduk diyenler ne yaptınız. Aklımızı başımıza ne zaman alacağız. Yıllardır kış uykusunda olan ilçemiz bu uykudan ne zaman uyanacak? İki başlı yönetimle bir sonuç alamadığımıza göre tek başlı, tek yürek ve tek yumruk olmak zorundayız.
Belediyemize gelince; trafik ve park sorunu yaşanan sorunlara, söylenenlere bir yanıtı çıkıp ne zaman açıklayacaksınız?
Geçmişte tertiplediğiniz ve sonra uttuğunuz Yüz yüzde toplantılarını yeniden yapsanız da halkın sorunlarını dinleyerek onların istekleri, dilek ve temennilerine göre yeni çalışmalar yapsanız. Çünkü halkın (seçmenlerinizin) farklı istekleri var onları kendilerinizden dinleseniz olmaz mı?
Bu ilçenin her gün kan kaybettiğini 7 den 70 e söylerken hala neyin peşindeyiz. Yeni duydum. Üç harfli bir market ilçede bir mağaza daha açmak istiyormuş. Buna gerçekten izin verilecek mi? Verilirse ilçedeki küçük bakkalların sonu olacağını biliyor musunuz?
YENİ ARAYIŞLAR GEREKLİ
Emet Termal resort yeni bir vizyonu ile halka sağlık ve fizik tedavi hizmeti verecek. Bu gerçekten sevindirici bir olay. Bunu planlayanları ve emeği geçenleri kutlarım. Bunu görünce bir zamanlar eski SSK hastanesinde kurulan fizik tedavi merkezi aklıma geldi. Sayın Mustafa Kalemli’yi de bu vesile ile saygı ile yad ediyorum. Peki ne oldu fizik tedavimize. Geliştiremedik. Yeni ek ilave üniteler kurulmadı. Sonuç hüsran oldu. Umarım ve dilerim Karadereliler gurubu bunun devamını getirir. Hastalara şifa vermenin yanında da ilçemizin tanıtımını yapar. Bizlerinde bu insanlara elimizden geldiğince yardımcı olmamızla Emet Termal de bir marka olmalı.
İlçemizde termal su sondajları yapılması sözde kalıyor. Sayın millet vekillerimizle bu işin çözülmesi için ne gerekiyorsa acilen yapmalıyız. İnşallah sıcak su ve jeotermal çıkarsa yöremizde Simav ilçesinde olduğu gibi seracılık oluşur. Genç işsizlerimize ve tarım yapmak isteyenlere yeni imkanlar sunulur.
TBMM de ve Ankara da çok değerli hemşerilerimiz var. Bunlarla devamlı temaslarım oluyor. Bu insanlarda Emet’e ellerinden geldiğince hizmet etmek istiyorlar. Ama bizler onları niye ziyaret etmiyoruz. Hala anlamış da değilim. Bunların bazıları bakanlılarda randevu alabilecek makam ve kapasitede insanlar.
GEÇMİŞ OLSUN
İlçemiz eski hakimlerinden, İstanbul baş savcılarından sayın Evliya Çalışkan önceki gün menfur terör olayına maruz kalmıştır. Şükürler olsun ki sayın savcımız ve koruma ekibi olaydan yara almadan kurtulmuşlardır. Sayın savcımıza ve koruma ekibine geçmiş olsun dileklerimi sunarım. Bu vesile ile ülkemiz ve devletimiz için görevlerini yapan tüm kamu görevlilerini Allah her türlü saldırılardan korusun.
