BİR YARDIM HİKAYESİ - Prof.Dr.İ.Hamit Hancı

BİR YARDIM HİKAYESİ


Bir yardım gönüllüsü dostumuz Ömer Fuat Kaya’nın kaleminden   sınırın ötesine kısa bir yolculuk…                                                                         

“Hamit HANCI hocamla Afrin'e yapılacak yolculukla ilgili konuşurken aklıma Musa GÜVEN hocam geldi. Ekibe Musa Hocamın da katılmasını teklif ettiğimde aldığım olumlu cevabın ardından Musa hocamı aradım. Yardım konvoyu na katılıp katılmayacağını sorduğumda sesi heyecandan titreyerek " seve seve " dedi.                                                                                               

 Hamit hocam ve ekibi Ankara'dan yola çıktıktan sonra gecenin ilerleyen saatlerine kadar haberleştik. Sabah Osmaniye ye geldiklerinde kuvvetli bir çorba faslından sonra hareket ettik. Rotamız Afrin di.                                                                                   

   Ankara'dan gelen ekiple çabuk kaynaşmıştık. Ne de olsa hedefimiz aynıydı. Maksat mazluma yardım olunca dostluklar kendiliğinden gelişivermişti.                                                                

  Gerekli izinler önceden alındığından sınırdan kolayca geçtik."Saraykent Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ve Bir İyilik Yap Derneği'nin" gayretleriyle oluşturulan yardım malzemeleri ile dolu TIR önden yola koyuldu. Ardından da biz.          Karşı tarafa geçtiğimizde bizleri ; gözlerinde bir dostu görmenin mutluluğunu hissettiğimiz ÖSO mensubu gençler karşıladı.           

  Sanki çok önceden tanışmıştık. Yüzyıllar öncesinden....Ne biz onları, ne de onlar bizi garipsememişlerdi.                                        

  Pikaplarla gelen bu gençlerin ellerindeki AK-47'ler de olmasa, sanırsınız her şey güllük gülistanlık.                                                     

Ancak durumun hiçte böyle olmadığını katettiğimiz kilometreler arttıkça çok daha iyi anlıyorduk. Küçük yerleşim alanlarının çevresindeki  çadırlar ve burada yaşayan insanların gözlerindeki acı ve umutsuzluğu görünce nasıl bir bölgede olduğumuzu anlamıştık.                                                                        

Yardım TIR'ın dan indirilen malzemelerin depolanması ve dağıtımını hep birlikte el ele yaptık. Yardım paketlerine ulaşanların gözlerindeki minnet ifadesi unutmak mümkün değil.                      

  Hele yaşları 1 ila 6 arasında değişen çocukların dağıtılan oyuncaklara sarılışlarını, korku ve acı dolu bakışlarının,  gülücükler saçan yüzlere dönüşmesini görmek benim ve inanıyorum ki ekipteki diğer arkadaşların da yorgunluklarını bir anda alıp götürmüştü.                                                                               Bu bölgede bence çocuklar yok, küçük yetişkinler var. Bir çoğu sevdiklerini kaybetmiş. Yoksulluk ve mahrumiyet içinde yaşıyorlar. Zor şartlarda okumaya çalışıyorlar. Barışın ne anlama geldiğini öğrenmeleri , kendi geleceklerine inanmalarını sağlamak uzun bir zaman alacak. Kuşkusuz bölgedeki savaşın en ağır bedelini çocuklar ödüyor. Bir tür savaş kültürü içinde büyüyorlar ve bunun çocuklar üzerindeki uzun vadeli etkilerini tahmin etmek bence çok güç.                                                                                                          

  Çobanbey, Mare, Bab Lemon, El Bab, Afrin gibi yerleşim alanlarında yapılan okulları, yetimhaneleri, modern dersliklerin yardımsever Türk Milleti nin katkılarıyla yapıldığını görmekten gurur duydum.                                                                                        

    Bölgede aktif olarak bölge halkının refahı için çalışan ; Fırat Derneği, başka bir STK olan KURTAR, Kardeşlik Derneği, Uluslararası Altın Küre Yardım Derneği, Saraykent Kültür ve Yardımlaşma Derneği , Bir İyilik Yap Derneği gibi Türk Derneklerinin can siperhane yardım çalışmaları sadece yiyecek içecek giyecek yardımı dağıtmak değil ; hastanesi ile okulu vb. Kurumlar ile bölge halkının ihtiyaç duydukları mal, malzeme ve hizmeti o bölgede yaşayan halka , hiç bir ayrım yapmadan sadece Allah'ın rızasını kazanmak için yapmaları ayakta alkışlanacak davranışlardı.                                                                                         

  Bu yazı da şahıslardan bahsetmeyecektim ancak ; Birlikte Suriye ye girdiğimiz Adli Bilimler Dernek Başkanı Hamit HANCI, Saraykent Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Ferdi DİNÇSOY,  Bir İyilik Yap Derneği Başkanı Ahmet YARDIMCI ve bizleri evlerinde misafir etme inceliğini gösteren Uluslararası Altın Küre Derneği Başkanı Mahir DAMATLAR ve Erol YILMAZ ağabey ve kardeşlerimi anmadan geçmenin yaptıkları hizmetlere saygısızlık olacaktı. Yürekten Kutluyorum.                                                           

  Daha önce tanımadığımız bu insanlarla bu kadar yakın,samimi ve dostane ilişkileri çok kısa bir sürede nasıl gerçekleştirdiğimizin sırrının "İyilikte yarışın" ilahi emrinde saklı olduğunu düşünüyorum.       Fatih'in Aslanları Tugayı , El Vakkas Tugayı ve diğer yerlere yaptığımız ziyaretler de gördüm ki ; onlar bizi bir ağabey olarak görüyorlar. Sevgi, saygı dolu hoşgeldiniz bu insanların ülkemize olan güveni ve samimiyetlerini gösteriyor. Orda anladım ki, biz şu an yardım dağıtarak sadece görevimizi yerine getiriyoruz vesselam.              Ömer Fuat KAYA ( Bir yardım gönüllüsü )”

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
10Ekm
12May

Tarihe Vefa;Emet Ve Tavşanlı

02Ağs
12Ara

AHİSKA TÜRKLERİNİ UNUTMAYALIM

07Ara